felsefe taşı

Hakim

Hakim
Ekim 10
14:44 2016

– “Yaz kızım!” dedi Hakim, olanca heybetiyle bakarak ve son derecek kararlı bir şekilde…
– “Yaz kızım; ondan bu kadar sıcak” derken ensesinden yol almaya başlayan ter damlası sırtını yarılamıştı bile…

Mübaşir, süzülen ter damlasını göremese de Hakim’in yüzündeki değişimi fark ederek kısa süreli bir belirsizlik içinde kaldı. Ancak o durumda çıkması çok uzun sürmedi; Hakim devam etti…
– “Merak etmeyin; konuya hakimim…”

Herkeste verilecek kararın belirsizliği ve aynı zamanda da lehlerine verilecek kararın sevinci veya aleyhlerine verilecek kararın çalkantısı vardı.

Hakim, o sırada pencereye doğru baktı. Herkesin onun ağzından çıkacak 2 cümleyi bekliyordu. Birden duruşma salonunun penceresinin önünden bir Martı geçti. Gözü takıldı Martı’ya…

Martı’nın pencerenin önünden geçerken göründüğü 15 mili saniye içinde Hakimi de alıp gidişini mahkeme salonunda bir Mübaşir gördü ama kimseye söylemedi.

Kimseye söylememeliydi de… Herkesin başına gelen, gün ortası; geçmiş kaynaklı ve gelecek bağlantılı bir kaçıştı bu. Hemen döneceğine emindi zaten; ki daha önce de gitmiş ve hemen geri gelmişti Hakim bey…

Konuya hakim(!) olduğunu söyleyen Hakim, o an cismen orada olsa da Martı’yla it dalaşı şeklinde oynuyor, küçüklüğünü geçirdiği sahil kasabasında Martıların peşinde geçirdiği serin ve diri sabahlardan bir an’ı solukluyordu.

Güneş bile, o an peşinde olduğu Martı’dan odağını dağıtmayı başaramamıştı. Güneş, salon’un başka bir penceresinden tam da yüzüne vuruyordu… Güneş;
– “Benden bu kadar. Martı peşinde oyun oynayan bir adam ile ilgilenmekten daha sıcak işlerim var benim” dedi ve ek bir çaba sarf etmeksizin etrafı Şems-i Nur ile doldurmaya devam etti. Kaldı ki gün pırıl pırıl ve sıcak mı sıcak yazdan kalma bir sonbahar günüydü. Hava bulut bile yokken bu ne rüyasıydı?

Mübaşir hala Martı’nın pelinde olan Hakim’in ani dönüşü için birkaç defa öksürdü. Ancak Hakim; yüzündeki sıcacık, yumuşak ve çocuksu bakışları ile o anın keyfini çıkartıyordu. Bir adım daha öteye gitse; Hakim’in hiç de yaşamak istemediği keyifsiz ve hışım dolu yüzü ile muhatap olacaktı. İyisi mi beklemekti. Öyle de yaptı.

O sırada beklenmeyen bir şey oldu; Hakim’in yüzündeki o çocuksu ve duruşma salonunda takınmadığı yüzü değişti. Martı’nın verdiği serinlik ve özgürlük duygusu tüm salonda hissedilir olmuştu.

Mart dönüp bir geriye baktı; hemen arkasındaki Hakim’i gördü. Ama Martı’da duruma hakimdi… Martı bir sağa dönüş yaptı, sonra ani bir pike sonra da kendini yukarı doğru tüm hızı ile fırlattı. Martının tüm tüyleri neredeyse yerinden çıkacak gibiydi. O da kendini, sahil kasabalarındaki çocuklarla oynadığı oyun moduna sokarak durumdan keyif almaya başladı.

Mübaşir başını pencereden çıkartıp baktığında, giderek alçalan güneşin önünde yükselen Martıyı ve Hakim’i gördü. Sessizce kapattı camı ve herkesin duruşma salonundan buhar olup gitmesini düşledi. İyi ki de düşledi; düşünmesi ile birlikte herkes bulut oldu birden. İki taraf iki ayrı bulut; birbirilerine çarptılar bir ara; birkaç ara sıcak şimşekcik oluşuyordu ki ilk bulut pencere’den bulutsuz gökyüzüne yükseliverdi. İkinci bulut da bir yanda duruşma salonu diğer yanda gökyüzü seçimini hemen yapıp kendini diğer pencereden dışarı attı.

O an gökyüzünde farklı iki yöne giden iki bulut ile Martı ve peşindeki Hakim vardı; ve hepsi ama hepsi çok ama çok mutluydular…

3.649 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Ekmeğin KokusuEkmeğin Kokusu Küçük kız her zaman ki gibi sabahın ilk saatlerinde evden ayrıldı.Bu sabah her zamankinden daha soğuktu,artık kış geliyordu.Ama üstüne giyebileceği ekstra bir şey yoktu .Aslında zaten hiç […]
  • Başkanın AdamlarıBaşkanın Adamları Başlığı bir filmin isminden aldım. Filmde tam seçimlerden önce Amerikan Başkanının reşit olmamış bir kızla ilişki kurmaya çalıştığı ortaya çıkar. Peki bu skandal ört bas edilmek için ne […]
  • ASANSÖRDEKİ KADINASANSÖRDEKİ KADIN Küllükte bitmiş sigaralar, Masada boş şişeler Nemli duvarlarda eski anılar Evin önünde bir kevaşe Kendini jiletle doğruyor ve Olabildiğince hayata küfrediyordu. Bir ipin […]
  • Gün olur…Gün olur… Yazıma ünlü şairimiz Orhan Veli’nin “Gün olur alır başımı giderim...” şiiriyle başlamak istedim. “Gün olur, alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda. Şu ada […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler