HASRET…
21 yüzyılın pandemi Covid-19 virüsü sebebiyle 11 Mart’ tan buyana yaşamakta olduğumuz evlerimizden dışarı çıkamaz hale geldik; karantinayı sürdürüyoruz “hayat eve sığar”, “evde kal”, “evdeyiz Türkiye” gibi haştag’lerimiz bile var .
Çevremizi gözlemlediğimizde dünya gözlerimizin önünde radikal bir değişikliğe belki de bir dönüşüme uğruyor. Dünyada olanlar önce bir şaşkınlık sonra kaygı ve kabullenme sürecine girdi. “Acaba gelecekte mi yaşıyoruz? Yoksa geleceğin ön provasını mı bu yaşadıklarımız?” algısını yaratıyor ister istemez.
Dikkatle incelediğimizde daha önce hiç tanık olmadığımız şekilde bir “dijitaldönüşüm” içinde olduğumuzu ve buna bağlı olarak yaratıcılık düzeyinin arttığını görüyoruz.
Birey olarak hepimiz, birbirimizdenkopmadanvebirbirimizdenbağımsızolarak, alışkanlıklarımızızorlayanbudeğişimkarşısındayaşamımızısürdürmeninyollarınıdeneyimlemekteyiz.
Yaşamıniçindehayatıngerçeklerindenolandoğum, ölümvecenaze,yıldönümlerivebenzerizamanlarınsevinçvekederiniyaşıyorinsan. …
Alışkanlıklarımızlabirliktehasret, sesiniduyamadıklarımızı, yüzünügöremediklerimizi, sevgiylekucaklaşamadıklarımızı hatırlatıyor. “Keşkezamanıgerialabilsem, gidenlerigerigetirebilsem! Keşkegeridebıraktıklarımıbıraktığımyerdebulabilsemveonlarlasımsıkıkucaklaşabilsem!” duygularınıyürektenhissediyoruz.
Hasret, kimizamanbüyükkalabalıklardatekgerekliinsanıaramaktır, kimizaman da yalnızkenyüzlerceyüzehasretkalmaktır. Özlemek, acısıylatatlısıylayaşadığınıhissetmektirvesabırgerektirir.SıkdişiniTürkiyegüzelgünlervarelbet…
Bu zorgünlerdebizedüşengerekenönlemlerisabırla, disiplinleuygulamakveumudumuzubilgecehepcanlıtutmaktır.
Yazımı Nazım Hikmet’in 1927 de Moskova’da denize duyduğu hasreti anlatan şiiriyle bitirmek istedim. Sağlıklı güzel günlere hasretle…
“Denize dönmek istiyorum! Maviaynasındasuların: boy veripgörünmekistiyorum! Denize dönmek
istiyorum! Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! Gerginbeyazyelkenleridoldurmazkeder.Elbetömrümgemilerdebirgünolsunnöbeteyeter.Ve mademki bir gün ölüm mukadder; Ben sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum!”