Hayat…
Hayat sorunlarla dolu.
Ama biz de çözümlerle doluyuz.
Adamın birinin evinde dört ayaklı olan hariç çocuk kalmamış, üstelik son giden, hep korunmuş kollanmış, özgürken ne yapacağı bilinmiyormuş.
Adamın annesi yine vertigo olmuş, bilinen bir sorunmuş, ama daha önceki beyin tümörleri yüzünden, tam bir nörolojik muayeneden kaçıyormuş.
Evde yardımcı ve bakıcı da istemiyormuş.
Eşi zaten çok yoğun bir çalışma dönemindeymiş, ve küçük çocuğu olan oğlu da evden gittiği için depresifmiş.
Evdeki yardımcı sistemi tamamen değişmiş, bu da zaten başka bir stres kaynağıymış.
Köpek de depresif olduğu için, onun da evde yalnız kalamama durumu da not edilmeliymiş.
Ama adamın başka sorunları da varmış.
Kum döküyormuş bir kere, canı acıyormuş, ama bu da istifra da dahil, bilinen bir sorunmuş.
Sahip olduğu maden sahaları denetlemeye girmiş, bugün-yarın geleceklermiş, eksikleri olmasa bile, bilinen siyasi nedenlerle zorlayabillir ve fazladan eksik arayabilirlermiş.
Bir türlü aradığı ofisi bulamadığı için, bir türlü yeni kariyer yolunu başlatamıyormuş.
Tembelmiş, o kitabı bir türlü yazamamış.
Etrafının sözlerini umursamasa da, etrafı onun sözlerini sansürlemeye çok meraklıymış.
Ailede ekonomik paylaşım sorunlarını abartanlar da varmış.
Sonra adam aynaya bakmış.
Demiş ki, “geçici olmayan ne var?”.
“Bunlar sorun değil” demiş, “hepsi geçecek.”
“Ve ben bir zamanlar bunları ciddiye aldığım için, kendimle alay da edeceğim.”
Aynaya yine bakmış.
Demiş ki, “neden gelecekteki kendim, bugünkü kendimle alay etsin ki?”
“Bugünkü kendim, bugünkü kendimle alay etsin.”
“Geçici olanları önemseyen herkes, gelecekten kendilerine bakınca, kendileriyle alay edecek, ben bugünden başlayayım.”
Sonra hep söylendiği gibi, anda, şimdide, bugünde, kendisiyle alay ederek, zamanı aşmış.
Zamanı aşmanın, kendimizle gelecekte değil, bugün alay edebilmekte olduğunu anlamakta buluşalım.