Hayatın kaç GB
İlk video kameramı 1990’lı yılların başlarında edinmiştim. Hepsini birden oturup izlemeye kalksanız, belki de günler sürecek görüntüler var hâliyle… İş yerimde, ailem ile arkadaşlarım ile köpeğimiz ile ilgili, ayrıca yurt içi, yurt dışı geziler ve mavi yolculukları içeren uzuuuun filmler…
İzlediğimde içinde kaybolduğum hatıralar, zaman zaman gülerek, zaman zaman hüzünle izlediğim, kimi zaman kaybettiğimiz arkadaşlarımızı izlerken gözlerimin dolduğu ama bir sonraki sahnede beni güldüren sekanslar…
Kısacası bir insanın yetişkinlik dönemini anlatan görüntüler…
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Ya da bir başka deyişle neyi farkettim?
Bu 8 mm filmlerin tümünü elden geçirip düzenleyerek dijital ortama geçirdiğimde, 50GB bile tutmadığını gördüm.
52 yaşında, üstelik bayağı hareketli yaşamış bir insana ait tüm görüntülerin aslında bir cep telefonu büyüklüğündeki harici belleğe sığdığını gördüm. Bugün flaş bellek dediğimiz çakmaktan daha küçük bilgi depolarının en büyüğü 36GB’lık… Hani biraz daha sıksalar tüm yaşamımız aslında çük kadar bir kutuya sığacak…
Demek istediğim; ne kadar yaşasan, ne kadar görsen…
…toz zerreleriyiz hepimiz…
Küçük ve kısa…
Çok küçük ve çok kısa yaşam…
Bir flaş belleğe sığacak kadar…