felsefe taşı

Hazreti Süleyman’ın Aynası Sır mı? Su mu?

Hazreti Süleyman’ın Aynası Sır mı? Su mu?
Haziran 08
12:54 2016

Bilinen tarihin her döneminde Aynalara halklar, kültürler, inanç sistemleri tarafından farklı manalar yüklenmiştir.

Mesela bu dünya ile öteki arasındaki sınırı simgeler. Ölüler diyarına açılan bir pencere gibidir. Kâhin aynaya bakarak gelecekten haber verir veya kendi ruhunu görebilir. Gözle görünmeyen varlıkları gösterir. Kâhin yanında kutsal aynayı gezdirir ve buna baktığında kişilerin işledikleri tüm günahları görür.
Asırlardır İnsanlığın inkişafına katkıda bulunmuş olan, farklı inanç sistemlerindeki tasavvuf akımları ise, aynaya farklı başka manalar yükleyerek, adeta insanın kendine doğru yaptığı yolculuğa bir vasıta olarak görmüşlerdir. Bu avdete binaen, Ulu Yaradan ile yekvücut olmaya emeldar olmuşlardır.
Çeşitli inanç sistemlerinde, inananlar yakınını kendin gibi sev ülküsü etrafında tavaf etmişlerdir.

Kurallara göre belirli landmarklar çerçevesinde yaşamak her zaman için güzeldir. Belli sınırları sağlamlaştırmak adına Barış’ı tesis edememek ise büyük bir trajedidir ve gökler katında gaflet ve cehalettir.
Sulh tesis etmek için bazılandmarkları esnetmek, affetmek, hoş görmeye çalışmak, empatiyapmakhayatı daha kolay kılacaktır.Barışın tesisine katkısı olanlar, Ulu Yaradan’ın merhametine mazhar olurlar. Esnek davranmayıp, kibirli olarak, tevazu göstermeyenler ise Allah’ın sert yargısıyla yüzleşmek zorundadırlar. Ad’ı Kutsal Olan, Ademoğlunu amelleri doğrultusunda değerlendirir.

Hazreti Süleyman ne güzel demiştir oysa, “Kamayimpanimlepanimkenleva adam veadam.” Bu ayetin açıklamasını şu şekilde yapabiliriz.Suya baktığınız vakit, aksinizinasıl görürseniz, karşında olan kardeşine karşı neler hissediyorsan, o da senin için benzerbir hissiyatı insaniyede olacaktır. Ruhları birbiriyle hoşnut olur. Bir tebessüm karşındakini de tebessüm ettirir.

Nice Âdemoğluna Pir Hazreti Süleyman, sizce bu ayeti söylerken, ne sebeple sudaki akislerimizden bahsetmiş, ama aynadaki görüntümüz tabirini kullanmayı tercih etmemiştir.

Malumunuz o’dur ki hem Zahir’de hem de Batın’da Allah’ın kelamının her kelimesinde her harfinde ve her harfin her nekudasında, ötresinde bir ilim mevcuttur.
Ayna doğası ve kimyası itibariyle kibri temsil eder. Aynaya baktığımızda dik dururuz.

Oysa sudaki görüntümüze bakmak için biraz eğilmemiz lazımdır.
Hazreti Süleyman’ın Kadim İlmi buradadır. Bu İnsanlığın ve Sulh’unAnahtarı’dır.
Kendi fikirlerini tartmadan, kibirle, taviz vermeden bir yaklaşım geliştirmek, karşı taraf hakkında ve karşı tarafın fikirlerinin değiştirilmesi veya uzlaşma hususunda olumlu bir sonuç sağlamaz ve sağlayamaz.
Ayna’nın karşısında dimdik durmak yerine, Pirimiz Hazreti Süleymanın yaptığı gibi sudaki kendi görüntümüze bakar gibi, azıcık esnek davranıp, birazcık eğilmemiz zaruridir.

Bu şekilde karşımızdakinin, bizimle ilgili menfi fikirlerini etki etme ihtimali oluşabilir.
İlgili ayete tekrar bakacak olursak, . “Veahavtalereahakamoha – yakınını kendin gibi sev.” Ayetteki “kamoha – kendin gibi” kelimesinin ebced veya gematriya ilimdeki sayısal değeri 86’dır . Bu sayısal değer Allah’ın yargı ile ilgili ismi olan Elohim ile aynı sayısal değerdedir. Alimler şöyle derler, Eğer karşındakini, “kendin gibi” seversen o zaman yargı Allah’ın merhamet ile ilgili adı olan Ad..’a dönüşür.Ayet şöyle bitmektedir. Karşınızdakini yargıladığımız gibiAllah da bizleri yargılayacaktır.

Cem’in, Cemiyet’in,Camia’nın içinde amelde tevhit yok ise, Adı Mübarek Olan, orada barınmaz, o toplulukta Allah’ın kutsal mevcudiyeti yoktur.
Hazreti Süleyman Efendimizin,Sulh’unEhemmiyetini tebliğ ettiği şekilde, Ademoğlu’nun da bu yolda İnsanlık çerağınıbenimsemesi ve taşımasıyüce bir bağlılık (AŞK) gerektirir.

Felek gayet dönek, dünyada cellad-i müthiştir,
İçinden çıkması bu müşkülatın hayli bir iştir.
Değirmen sanki yıl, ay çarkıyan eyyamı birer diştir,
İçinde Ademoğlu bir ufak çavdare dönmüştür.

Muvakkatır eğer hükmeylesen dünyaya serta ser.
Çıkar ehar ilenden bir yerinden bağlasan çember,
Cihana sığmamışken bir mezara sığdı İskender,
Gidip baksan o da şimdi yıkık virane dönmüştür.

9.959 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Dur!Dur! Bir baraj gölüydü sanırım, kıyısında mola verdiğimiz. Üç vakit oyalanmıştık da, iki balıkçı tuttukları bir balıkla çıkagelmişlerdi. Balık ince ve uzun bir sazandı ve kocamandı. Zargana […]
  • Ne Bileyim Kardeş!Ne Bileyim Kardeş! "Ne bileyim kardeş." Adlı mahsun eser. Kula'daki tarihi lokantanın vitrininde güveç kabında mis gibi kuru fasulye. Yanında güveçte sarma dolma, güveçte kavurma, güveçte türlü… […]
  • Cevat ŞakirCevat Şakir Bir yelkenli düşünün. Denizin en derin yerinde, bir adam var yelkenlinin içinde. Adam keşfe her daim açık, Ege’ye aşık. Fırtınaya kapılıyor çok kez, “alabora olacak”, “battı batacak” […]
  • “Bilmiyorum” Diyebilmek“Bilmiyorum” Diyebilmek “Bir bilgeye, “Bir insanın akıl düzeyini nereden anlarsınız?” diye sormuşlar. “Konuşmasından” demiş. “Ya hiç konuşmazsa?” Gülümseyerek şu cevabı vermiş: “O kadar akıllı insan […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler