felsefe taşı

İnsan neyle beslenir?

İnsan neyle beslenir?
Temmuz 28
10:22 2020

“İnsan var biçim biçim, ölürem insan için.
Alem bana düşmandır, insan sevdiğim için.
Hele goooy gooy goy …”
İnsan sevgisinin goy goyluğuna dair, bir mahsun eserle karşı karşıyayız.
“Kin kanatlı kimlik zararlıları kimlerdendir?” gibi bir soruyla ömür geçirmiş derinkuyu pompası değilsen mesela, bilemezsin “insan neyle beslenir?”.
Mesela, Dünya denilen şu toplu ahır sisteminde besiye çekilmiş insan türünün, et ve süt verimini ne versek artırabiliriz?
Hep birlikte, goy goy külliyatına katkı niyetine affedersin, Brecht vari bir ‘sallan devril’ döngüsü yaratalım, bakalım hele:
İnsan neyle beslenir?
Mesela, soralım ak sakallı kuzgunlar feriştahına, “hukukçu olsan, ne yerdin semirmek için?”
“Bela” der miydi acaba, yediklerine?
“Belaları yiye yiye geldim ben bu aleme… Nekkaan suç, okaan ekmek.
Büyük suçlar yağ deposu.
Kaptı kaçtılar ayakta atıştırma.
Siyasiler çay simit, poğaça.
İmdat, imdat … Çok Brecht kokuyor bu laflar, çooook.
Tut ki hekimsin… Günde 50 kilo süt verecek bir performans küpen var.
Her bir azalan süt, maaşından kesiliyor.
Ne yiyeceksin ki?
Vatandaş hasta olsun affedersin, lakin ölmesin.
Hep o köprü üstünde, kıldan ince, kılıçtan hallice.
Ne herkes iyileşsin, ne de ölsün.
Dönüşümlü hastalık gibisi yok.
Biri iyeşirken, diğeri düşsün yatağa.
İçine düştüğün denklem bu.
Var mı çıkışın?
Yok goy goy, yokkk…!
Çevre katliamı olmasa çevrecinin, insan hakkı ihlali olmasa hak savunucusunun, rant olmasa müteahhitin varlık sebebi nereden doğacak?
Hangi kin kanatlı çıkarttı seni o kuyudan Brecht?
Ne ilginçtir kin kanatlılar, yağma yoksa aç kalırlar.
Çok acıııı, çok acı… Acı ama düzen böyle Hacı emmi …
Bak sokağın karşısındaki terzi Nihat da sabahtan beri bekliyor, bir kin kanatlının bir yeri sökülsün de, gelsin iki lokma bir şey girsin o sökükten içeri.
Muslukçu Cihat usta patlak boru derdinde, midesi “goyduruk guple, gup gup” diyor.
Marangoz evlendiğinde aldığın gardrop kapağının kırılıp düşmesini bekliyor.
Kaportacıya bak hele, gözler velfecri, yollarda kaza arıyor.

Diyeceksin “hepsi böyle değil, mesela benim adam evde oturup, biber dolma yiyor, üstüne tel kadayıf”.
Ne demiştik?
“İnsan var biçim biçim, ölürem insan için.
Alem bana düşmandır, insan sevdiğim için.
Hele goooy gooy goy …”
Gel bi bakalım şu senin adamın sevinçlerinin, mutluluklarının bedeline.
Gör bi, neler ödeniyor her birine?
Ona ve sana, ailenize, çevrenize zafer duygusu yaşatmak adına, mağlubiyet çukurunda dibi boylamış gariplere bir bak affedersin.
Kimler kaybediyor ki sen kazandığını sanıyorsun?
O, imalattan halka mamul gülücükleri emaneten de olsa nasıl kuşanıyorsun?
Birleşik kaplar sisteminde biri ağlarsa ancak diğeri gülüyor.
İkisi de mi gülsün?
Hepisi gülsün, pipisi gülsün… yüz bin çiçek açsın …?
Hele goooy gooy goy … !
O boyundaki minicik altın uğruna ödenen bedelleri biliyor musun?
Bir kutu çikolata için kakao peşinde tükenen hayatlar?
İçtiğin o sigaranın her nefesi için, tütün tarlalarında çalışan çocukların derilerinden emdikleri nikotinle kaptıkları Yeşil Tütün Hastalığını düşünmüyorsun ama?
Goy goy da goy goyyyyy….!
Manisa’da, Samsun’da, Endonezya’da, Hindistan’da…
“Ölürem insan için” diye ölüyor çocuklar.
Sütümüzü, yağımızı artıran şu duman uğruna.
Dışarıdan bakınca adına “sistem” dediğimiz döngü öyle görünür. Sanki, insan etle, tahılla, sebze ve meyveyle besleniyor gibidir. Masum masum gider manavdan alır patlıcanı, musakkadır mideyi dolduranın adı.
Hele goooy gooooyy…!
Ne midemiz, ne ruhumuz…
Bir gıdım bir masumiyeti tatmış değil dahaca.
Bunu bir kenara koyalım.
Değil işte şekerim, (şeker hiç değil) keşke böyle dönseydi çark, ama değil.
İnsanlar, yani biz, bela üretme üstüne programlıyoruz var oluş maceramızı ve birbirimizin ürettiği belaları (bok gibi bir şey bu, affedersiniz) yemek suretiyle besleniyoruz.
Adına “seçim” denilen büyük bir tuzak var ortalık yerde, fosseptik fosseptik duruyor.
Sen onları seçesin diye çırpınıyor çevresinde kin kanatlı ateş böcekleri.
Seçilmeyene “kaybettin” denecek ve düşecek çünkü içeri.
Sen seçesin, sen tercih edesin diye çırpınıyor vitrine çıkmış bir koca alem, o barkotla rafa konmuş rengarenk maallll larrr… (bu da bir Brecht vurgusu, dikkat).
Ve insanlar, bizatihi kendileri, kendi akıllarıyla tanımlayıp inşa ettikleri bu dramdan çıkmayı istemiyorlar.
Bu labirenti biz inşa ettik ve bile bile çıkış yapmadık.
İçinde kaybolmak, telaş ve endişeye kapılmak, koşuşturup yorulmak, kavga edip-çatışmak, tüm bunlardan saçma sapan anlamlar üretip, o anlamlara sığınıp, onların kuytusunda bir ömür tüketmek istiyoruz.
Ahanda bu işte bütün bildiğimiz beslenme biçimi.
Bu dram içinde ürettiğimiz dertleri yiyoruz.
Başka yiyecek bir şey de olmadığı için, sürekli dert üretiyoruz.
Öyleyse, hepimiz için İzzet Abimiz söylüyor:
“İnsan var biçim biçim, ölürem insan için.
Alem bana düşmandır, insan sevdiğim için.
Hele goooy goy goy …”

Alooo… Labirent yok…!
Çık dışarı.
Değiştirelim oyunu.
Yemeyelim artık bu haltı.

2.496 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • İnsan Neyle Beslenir?İnsan Neyle Beslenir? İnsan neyle beslenir? "İnsan var biçim biçim, ölürem insan için. Alem bana düşmandır, insan sevdiğim için. Hele goooy gooy goy ..." İnsan sevgisinin goy goyluğuna dair, İzzet Altınmeşe […]
  • Düşüncelere Saygı Duymak ve Demokrasi ÜzerineDüşüncelere Saygı Duymak ve Demokrasi Üzerine Zaman zaman gazete köşelerinde gördüğüm ve kendimin de sık kullandığı bir İoanna Kuçuradi şaheseri vardır: "Fikirlere saygı duyulmaz. Saygı kişiye duyulur. Fikirler tartışılmak içindir. […]
  • Biz hep Ortadoğulu kalacağız!Biz hep Ortadoğulu kalacağız! Şimdi sizle beni çok etkileyen bir anımı paylaşacağım... Kızım çok bilinen bir ilköğretim kolejinde okurken, 7'inci sınıfta bir İngiliz öğretmen geldi; 20'li yaşlarının ikinci […]
  • Zihindeki Düşüncenin ÜrünleriZihindeki Düşüncenin Ürünleri Algılamak var, anlamak var, bilmek var, uygulamak var. Parasıyla değil mi? Değil, sırasıyla. Insan önce birşey bildiğini sanır. Dolayısıyla da, kendini bir şeyden […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler