İntiharın Peşini Bırakmadığı Yazar: Sylvia Plath
Eserleri:
Colossus (1960)
Ariel (1965)
Crossing the Water (1971)
Winter Trees (1972)
The Collected Poems (1981)
Düz yazı
The Bell Jar (1963)
Letters Home (1975)
Johnny Panic and the Bible of Dreams (1977)
The Journals of Sylvia Plath (1982)
The Magic Mirror (1989)
The Unabridged Journals of Sylvia Plath
Çocuk kitapları
The Red Book (1976)
The It-Doesn’t-Matter-Suit (1996)
Collected Children’s Stories (İngiltere, 2001)
Mrs. Cherry’s Kitchen (2001)
Türkçeye çevrilen eserleri
Ariel, (İmge Kitabevi)
Johnny Panik ve Rüyaların Kutsal Kitabı, (Altıkırkbeş Yayınları)
Sırça Fanus, (Can Yayınları)
Üç Kadın, (Oğlak Yayıncılık)
Sylvia Plath’in Günceleri, (Oğlak Yayıncılık)
Suyu Geçiş (Artshop Yayıncılık)
Kırılgan, karamsar, duygusal, depresif bir kadın, 20. yüzyılın en büyük edebiyatçılarından biri olabilir mi! Evet olabilir. Örnek mi, Sylvia Plath.
Alman bir anne ve Amerikalı bir babaya sahip olan yazar, profesör olan babasını sekiz yaşındayken kaybeder ve ilk şiirini de yine o yaşlarda yazar. Onu bırakıp giden babasına nefreti gittikçe büyürken, alman disipliniyle yetişmesini isteyen annesinin baskıları daha küçük yaşlarda, hayatı boyunca mücadele edeceği manik depresif hastalığıyla tanışmasına neden olur.
Geçirdiği yalnız ve içe dönük çocukluk, büyüdükçe mutsuz bir kadına dönüştürecektir küçük kızı. Henüz kolejdeyken uyku ilacı içerek intihara kalkışınca, bir süre akıl hastanesinde tedavi görür.
Üniversite yıllarından arkadaşı edebiyatçı Ted Hughes’le evlenerek bir aile kurar ve iki çocuğu olur. Fakat evlilik hayatının ona göre olmadığını kısa sürede anlar. Kadınlık ve erkeklik rollerine karşı çıkan özgür ruhlu Sylvia Plathın, evlenip anne olarak, toplumun kendisine biçtiği rolü üstlenmek zorunda kalması onu iyice bunalıma sürükler. Kendini kısıtlanmış ve yazma konusunda verimsizleşmiş hissetmektedir. Kocasıyla da mesleki bir rekabete girerler. Eşini devamlı aldatan Ted Hughes, şair komşuları Asia Wevill’le ilişki yaşamaktadır.
Sylvia Plath Sırça Fanus isimli yarı otobiyografik romanını Vıctorıa Lucas imzasıyla yayınlatır. Romanın kahramanı Esther’le kendini özdeşleştirerek anlattığı hayatına daha fazla katlanamayacağını hissettiği bir gün, çocuklarına süt ve kek verip, onları odalarına gönderir, mutfağa gidip başını fırının içine sokarak intihar eder. Sadece otuz yaşındadır.
Genç kadının kaderinde intihar yazılıdır adeta. Ölümü seçtiği ev, ingiliz şair Wıllıam Butter Yeats’e aittir ve o da aynı kaderi paylaşmıştır. Sylvia’nın kocası Ted’in daha sonra evlendiği Asia Wivell de, kızıyla birlikte intihar eder. Yazarın en yakın arkadaşı, dert ortağı Anne Sexton da hayatına kendi elleriyle son vermiştir. En acısı da, Sylvia’nın oğlunun, büyüdüğünde annesinin yolundan gitmiş olmasıdır.
Plath’ın günlükleri eşi tarafından bazı bölümleri çıkarılarak kitaplaştırılır. Hayatı, Chrıstıne Jeffsin yönettiği ve başrolünü Gwyneth Paltrowun oynadığı filme konu olur. Ve edebiyat dünyasından çok farklı kişiliğiyle bir Sylvia Plath geçerken, şatafatlı bir imza bırakır ardında.