felsefe taşı

Işıkla Beslenmek

Işıkla Beslenmek
Ekim 23
13:05 2014

Artık iyiden iyiye sadece zihnimiz için yemek yemeye başladığımıza inanmaya başladım. İhtiyacımızın ötesinde bize öyle öğretildiği için…

İlk olarak sevgili arkadaşım Günnur’un söylediği bir şey açtı bende bunu. Günnur, detoxa gitti bir haftalığına ve bir hafta boyunca bir şeyler içirmişler, “Hasan aç kalmadım, cidden de zihnen yediğimizi hissettirdi bu bana” dedi. Sonra bir belgesele denk geldim ki işte o beni çok etkiledi. “In the beginning there was light” adı. Bu belgesel, Almanya’da en çok izlenen belgesellerden olmuş. Konusu ise yemeyen içmeyen, sadece ışıkla beslenen insanlarla ilgili…

Temel savı şu, biz enerji almak için yemek yiyoruz, ışık da bir enerjidir ve bedenimizde sadece ışıkla beslenebilecek potansiyel var. Bu noktada, açlıktan ölen sayısız insan var, neden ölüyorlar sorusu geliyor akla. Yanıt şu: Onlar bunu bilmiyorlar… Çünkü yemezsek öleceğimize inanıyoruz… Nitekim belgeselde bir Alman doktorun hikayesi var. Adam senin benim gibi yerken bir gün bilinçli olarak yemeyi bırakıyor. Sadece su içiyor. 6 sene boyunca böyle yaşıyor ve doktor arkadaşları inanamıyorlar. Testlere sokuyorlar, bir hafta gözlem altına alıyorlar. Ama bedensel fonksiyonlarında hiçbir eksilme olmuyor. Hani bunu da yapan bir Hint fakiri değil, meditasyon falan da yapmıyor. Bir Alman doktor…

Ayrıca belgeselde Hint Fakiri de var, 20 senedir ağzına ne yemek koyuyor ne de su. Bunu da gözlem altına alıyor bilimadamları ve bir şeyler yeme içmeden yaşadığını görüyorlar…

Belgeselde elbette ki yemeyi içmeyi bırakmayın, ama bilinçli yemek yiyin diye bir cümle kullanıyorlar. Bununla birlikte zaman ilerledikçe gelecek kuşakların yeme içmelerinin değişeceğini düşündürdü bana. Çünkü biz, bize böyle öğretildiği için yemek yiyoruz aslında galiba. Şimdi annem ben bu satırları yazarken çocukları yemek yemeleri için ikna etmeye çalışıyor, “gıdalı yiyin, yiyin ki büyün…” Evde her gün ayrı tartışma, savaş çıkıyor sırf bu çocuk ve yemek meselesi yüzünden. Peki ya gerçekten yeni nesiller gittikçe az besine ihtiyaç duyacaklarsa…

Ha bu demek değil ki ben yemeyi kestin. Mangalı, böreği, yemeyi bunları bilmeme rağmen götürüyorum. Fakat farkındayım ki ben bunu bedenimden öte zihnim için yapıyorum. “Aç kalırsam büyüyemem”, “aç kalırsam ölürüm”, “gıdalı beslenmem lazım anoşum”… sözleriyle programlanmışım. Peki ya gerçekten de benim bedenim ışık enerjisini besine dönüştürebilecek potansiyele sahipse? Bilemiyorum…
Fakat sanırım yemek yemek hakkında bilmediğimiz şeyler var…

4.340 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Cevat ŞakirCevat Şakir Bir yelkenli düşünün. Denizin en derin yerinde, bir adam var yelkenlinin içinde. Adam keşfe her daim açık, Ege’ye aşık. Fırtınaya kapılıyor çok kez, “alabora olacak”, “battı batacak” […]
  • Asgari İnsan BedeliAsgari İnsan Bedeli Eski, ahşap kapının aralığında duruyordu çocuk. Bir ayağında çorap vardı, diğerini kendi çıkarıp atmıştı. Çocuktu işte…. Oturma odasında kısık sesle konuşan aile heyetini sessizce […]
  • Yaşam Nedir?Yaşam Nedir? Geçtiğimiz günlerde üniversiteden arkadaşlarım arasındaki e-posta grubunda bir fikir alışverişi yaptık. Yaşam üzerine konuştuk biraz. Yaşamın ne olduğu konusu biyolojinin en temel […]
  • Dur!Dur! Bir baraj gölüydü sanırım, kıyısında mola verdiğimiz. Üç vakit oyalanmıştık da, iki balıkçı tuttukları bir balıkla çıkagelmişlerdi. Balık ince ve uzun bir sazandı ve kocamandı. Zargana […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler