İzmir İktisat Kongresi
13 Şubat 1923 Radyoda Anadolu Ajansı bir haber geçiyor:
“Millet ve memleketimizin kabiliyet ihtiyacat-ı iktisadiyesini elbirliği ile tetkik ederek ona göre bir ittila usulü vaz ve tetkik eylemek aynı zamanda memleketimizin muhtelif ve şimdiye kadar yek diğerine yabancı kalmış iktisat amillerinin birbiri ile tanıştırmak için İzmir de 17 Şubat ile 4 Mart 1923 tarihleri arasında bir İktisat Kongresi toplanacaktır”.
Ve 17 Şubat ile 4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de eski adıyla “Hampursomyan Hanı” yeni adıyla “İncirtaş, İncir İşletmesi Türk Anonim Şirketinin” İncir İşleme Tesislerinde İzmir İktisat Kongresi toplanır!
Ülkenin her tarafından gelen; kimi çiftçi, kimi tüccar, kimi sanayici kimi işçi zümrelerinden seçilen 1135 üyenin katıldığı bu İktisat Kongresinde gündem;
“Millet ve memleketimizin kabiliyet ihtiyacat-ı iktisadiyesini elbirliği ile tetkik ederek ona göre bir ittila usulü vaz ve tetkik eylemek!”
İşte, bu kongrede bu grupların hazırladığı “Misak-ı İktisadî Esasları” bundan böyle yeni Türk Devleti’nin izleyeceği Ekonomi politikasının temeli tartışıldı ve kabul edildi.
Bu kongrede alınan kararları şöyle özetleyebiliriz;
1- Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen ürünler için sanayi dalları kurulması gerekmektedir.
2- El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.
3- Devlet yavaş, yavaş iktisadi görüşleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektörler tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır.
4- Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir Devlet Bankası kurulmalıdır.
5- Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir.
6- Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.
7- Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.
8- Demiryolu inşaatı programa bağlanmalıdır.
9- İş erbabına amele değil, işçi denmelidir.
10- Sendika hakkı tanınmalıdır.
Kısaca, bu toplantıda alınan kararlarla; “Yeni Türk Devleti’nin İktisadi politikasının Bolşevik bir politika olmayacağı” dünyaya duyuruldu!
Buna neden gerek görülmüştü??? O tarihte politikacı değil, Devlet Adamları vardı!..
Gelin Lozan anlaşması görüşmelerine gidelim!!!
“Lozan Barış Antlaşması görüşmelerinde. 30 Ocak 1923’te imzalanan “Mübadele Sözleşmesinden” sonra yol alınamıyor!.. Konuşma!.. Konuşma!.. Konuşma!.. Yürümüyor!
Neden yol alınamıyor?
Batılılar endişeli!!! Özellikle Birleşik Krallık!!!
Öyle ya, Bolşevik Devrimini yaşayan Sovyet Rusya Ankara hareketine az mı yardım etti;
1- Mustafa Kemalcilere Rusların verdiği silahlar!..
2- 16 Mart 1921’de Sovyet Rusya ile TBMM Hükümetinin yaptıkları Moskova Antlaşması!..
3- Ardahan’ın, Kars’ın Mustafa Kemalcilere bırakılması!..
4- Hatta, para yardımı!..
Ya, TBMM Hükümeti Bolşevik olurlarsa, Sovyet Rusya Akdeniz’e indi demektir!..
İşte, İzmir İktisat Toplantısında alınan kararları iyi okursak “Bu kararlar, TBMM Hükümetinin Bolşevik olmayacağını” beyanıdır!..
Türk Devletinin “İktisat Görüşünün” beyanı, Birleşik krallığı ve Cemiyet-i Ahkam’ı tatmin etmiş ve Sovyet Rusya’nın Akdeniz’e inemeyeceğinin teminatı olmuştur.
Bu da, Lozan Barış Antlaşmasının imzalanmasını kolaylaştırmıştır!