Kalp Çakrası
Kalp çakrası /Anahata; 4. ve merkezi çakra ; maddenin alt çakraları ile ruhun üst çakraları arasındaki köprü – beden ve ruhun buluşma noktası olarak görülen, birçok sistemde maneviyatın odak noktası olan kalbin içinde kutsal bir alev veya kıvılcım olduğu metaforu vardır, hatta “Brahma’nın Mağarası” olarak adlandırılır. Doğudaki nilüfer çiçeğine benzer şekilde GÜL, Kalp çakra ile ilgilidir, Pembe Gül Kuvars, Gül yağı veya Gül tütsüsü gibi…
Tüm bunlar Kalp çakra dengeleyicisi olarak tavsiye edilir.
Gül çiçeği özünün
kalbi duygusal acı ve travmaya karşı destekleyerek koruduğuna,
aynı zamanda, ani değişimler karşısında sağlamlığı, esnekliği ve dayanıklılığı teşvik ettiğine inanılır
( Annemin maddi varlığından ayrıldığım özellikle o ilk aylarda hep istemsizce gül suyu koklamıştım, koku bana onu hatırlatıyordu
_bitki şifası uzmanlarının bu yöndeki tavsiyesini daha sonra öğrendim )
Bu şekilde ruhlarınızın daha çok, daha derin bağlı olduğu bir değerinizi kaybettiğinizde, yani ruh kaybına uğradığınızda
onun için elinizden geleni yapmış olduğumuza kendimizi bir türlü ikna edemediğimiz
tarifsiz bir psikolojiye giriyoruz
Zaten bu çakrayı uyaran da,
zorlayan da
bu tür travmalardır bildiğimiz gibi..
Zira
önce kendine şefkat, af ve sevgi
ve sonra başkalarına yayılan
şefkat, af ve sevgi gelişimi
ile ilgili olan çakramız da
budur yine
Sevgi de
tüm diğer herşey gibi
içerden başlıyor…
Kurtuluşumuz büyük ölçüde
koşulsuz sevme yeteneğimize;
Kalp çakra kapasitemize bağlı görünüyor.
Ve Koşulsuz sevgi ;
koşulsuz olduğu kadar
karşılıklı bağımlılık olmadan sevmek elbette…
Yine “GÜLümsemek, G0Lmek” de
Kalp çakralarımızı
karşılıklı olarak
birbirimize açmanın en kolay yollarından
değil mi
Gülelim Gülü-verelim o halde…