Kelimeler…
Odasına çekildi, viskisini doldurdu. Bu durumlarda genelde Ummagumma albümünü dinlerdi. Yine ritüele öyle başladı.
Neden Ummagumma
Çünkü çok sayıda fotoğrafın çekilip yapıştırılmasıyla oluşan albüm kapağı gibiydi düşünceleri. Birinci, ikinci, üçüncü odalarda oluşan derinlikli katmanlar… Oda içinde odalar açılacaktı bu gece zihninde…
Temel fikri ‘içiçe dolanan siyah beyaz çizgilerin oluşturduğu sonsuz gidiş veya geliş perspektifiydi bu kapak.
Siyah ve beyaz
Ölüm ve doğum
Yaşamın ta kendisi.
İçiçe dolanan siyah ve beyaz sarmal, bir ip kuyuya inen ve çıkan..
Bacaklarını karnına çekti ve düşüncelere daldı.
Boynumuzda bir iple doğmak.
Doğumda ve ölümde
Beyaz bir bezin içindeyiz.
Kundak ve kefen.
Yaşam dediğimiz süreç
Anne karnında suyun içinde başlayan
Toprakta biten bir yolculuk
Doğum sonrası genelde toprağa gömülen
Bizi besleyen kordonu düşünün.
Neden toprağa
Belki de o toprakta bittiğini zannettiğimiz
Yolculuk için
Bir anahtar
Bir tutunuş
Kaybolursak
Dönüşü bulmamız için
Bir el.
O kordon
Belki Ademi kandıran yılan
Belki Samsara tekeri
Belki Öte alemle geçit
Belki boynumuzda bizi nefessiz bırakan dogma
Belki spiral şekliyle omurgamız
Belki de,
Hiçbir şey
Başlamadı
ve
Bitmedi.
Hep vardı.
Sadece
Görünen oldu.
Düğümler,
Her yerde ince, kalın, zayıf, sağlam ipler.
Göbek ve ona bağlı kordon.
Bir kuyunun ağzı
Ve
Çıkmak için bırakılmış ip.
İplerden yapılmış düğümlü merdiven.
Doğumda
ve
Ölümde aynı giysi içindeyiz
Çıplaklık.
Arada geçen sürede giydiğimiz her şey kirli.
Kundak
ve
Kefen bizi ilk ve son sarmalayanlar.
Arada geçen sürede kuşandığımız her şey illüzyon
Toprağa yolculuk
Aksak bir ritmde, dolu dolu hisederek olmalı.
İfade etmek kurtulmanın başlangıcıdır
Kelimelerin yükünden kurtulmak lazım
Tutsaklığın belirtisidir.
Kelimeler…