felsefe taşı

Kolunda çiçek aşısı izi olanlara…

Kolunda çiçek aşısı izi olanlara…
Temmuz 08
17:06 2016

Kolunda çiçek aşısı izi olanlara…

Geldiğimiz günlere bakıyorum, bir de bugüne. Saygının yerini saygısızlık, terbiyenin yerini terbiyesizlik, efendiliğin yerini hödüklük almış durumda. Gözlerde manâ vardı. Şimdiki gibi boş boş bakmazdı kimse: Duygu ve düşüncelerimizi bir bakışa sayfalarca yükleyebilir ve bir bakıştan o sayfaları okuyabilirdik.

Kardeşten öte arkadaşlıklar, dostluklar… Birbirini düşünen, kollayan fedakâr, cefakâr ilişkiler….
“İlk fırsatta üstüne basıp geçmek mi?” O da ne?
Bizim bildiğimiz aşklar da yok artık. Ahmet Muhip Dranas’ın dizelerindeki gibi “Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla / Halay çeken kızlar misali kol kola”
Aşk gidince şiir de gidiyor haliyle. Nerede o cumhuriyetin ilk yıllarındaki şairler ve ekolleri; Yedimeşaleciler, Beş Hececiler, Garipçiler, İkinci Yeniler…

Şiir gidince şarkı da gidiyor. Ebeveyinlerimizin dinlediği, dans ettiği tangolar misal… Secaatin Tanyerli “Kemanımla ona bir ses verebilseydim eğer/Bu sesimle ona ersem bana dünyaya değer” derken…
Adı güllü dallı biri, keman sesi yerine silah sesli şarkı yapıyor.
“Ya beni gelip alırsın buradan / Ya da bir ses duyarsın oradan/ Öldürürüm kendimi / Dan dan dan dan dan dan”…
Ziya Osman Saba’nın “İstanbul” şiirinde sözünü ettiği İstanbul’um yok artık… “Gün olur, Köprü ortasında durur / Anarım, Adalar`da çamların uykusunu”…

Ah şairim vah şairim… Gel de köprü ortasında dur bakayım… Senin zamanında köylü köyünde, yerli yerindeydi. Yer yerinden oynadı bir bilsen.
Görgü hak getire… Ruhlar maddeye esir düştü. Adamı adam etmeye yetmeyen… adına “para” denilen bir gücün yönetimi altında insanlar senden kelli şairim… Sevgisiz, duygusuz, bencil… gerçek dostluk, arkadaşlık, paylaşım olmadan yaşamdan tad alabilir mi insan?

Oscar Wilde der ki; “Ruh vücutta ihtiyar olarak doğar. Vücut onu gençleştirmek için ihtiyarlar.”

Düşünüyorum da; bizler kafaca mı yaşlandık? Yoksa yaşlandıkça mı olgunlaştık?

6.857 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Bir Rüya YorumuBir Rüya Yorumu Uyku yine yanına uğramadı, yataktan kaldı ve biraz viski doldurdu. Mutfaktan buz, soda, bir avuç tuzlu fıstık alarak camın önündeki koltuğa oturdu. Büyük bir yudum aldı gece yarısı […]
  • Telefondaki asistan ses…Telefondaki asistan ses… Fransızların ünlü kimyacı ve fizikçisi Paul Villard,çocukluğunda evlerine alınan telefondaki cilalı ahşap çerçeve, parlak ahizeyi hiç unutamadığını bir diyaloğunda okumuştum. Hatta onu […]
  • Bio-müzikolojiBio-müzikoloji Bio-müzikoloji insan müziği ile hayvan sesleri arasındaki benzerlikler üzerine yoğunlaşan bir bilim dalı. Her iki tarafın benzer yapıları, kalıpları ve ritimleri var. Ancak bunlar da […]
  • Ne Bileyim Kardeş!Ne Bileyim Kardeş! "Ne bileyim kardeş." Adlı mahsun eser. Kula'daki tarihi lokantanın vitrininde güveç kabında mis gibi kuru fasulye. Yanında güveçte sarma dolma, güveçte kavurma, güveçte türlü… […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler