Korkuyor musun?
”İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık . Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından ,insanların dostları da yok artık .” Küçük Prens kitabından.
Akşamdan kurulmuş çalar saatin çalmasıyla uyandı, snooze düğmesine basarak bir 5 dakika daha yatakta döndü.Sonra doğruldu, banyoda yağlandı günlük hapını aldı.Tekrar odaya geçerek iş formasını giydi ve evden çıktı.Durağa geldiğinde Robobüs bekleyen bir çok robot gördü.Kimseyle merhabalaşmadan sırasına geçti.Beklerken daha gelişmiş robotların kendi Robmobilleri ile önlerinden geçişini izledi.Robobüs gelince bindiler,kimse kimseyle konuşmadı.Eskimiş ve teknolojisini yenileyememiş robotlara yer veren olmadı , herkes camdan dışarı bakıyordu ama dışarıda değişen bir şey yoktu.
Gidilecek noktaya gelince indi , çalıştığı iş yerine gitti.Diğer robot arkadaşlarının arasından geçti , kimse kimseye ‘Merhaba’ ‘ İyi günler’ veye buna benzer şeyler söylemedi. Masasına oturdu, bilgisayarı açtı . Sıcak bir bardak robçay almak için robmatike para attı. Günlük raporlarını yazdı, mesajlarını inceledi,mola zamanı molasını verdi.Tüm bu sürede biraz birileriyle konuştu, hemen hemen hepsi iş konuları üzerine konuşmalardı. Unutmadan bir de tüm robotlar ikili kaldığında herhangi bir ortamda mutlaka dedikodu üretti.
Mesainin bitimine az bir süre kala başrobot bir rapor istedi. Son anda istenilen raporlardan nefret ederdi ama o kadar işte. ”Yeter ” diyecek bir mekanizması yoktu. Robottu düşünmüyordu, iş ve sonuç odaklı bir mekanizmaya sahipti.
Biraz gecikerek iş yerinden ayrıldı.Tekrar robobüs durağına gitti, araç gelince bindiler.Robotlar olarak yorgunluk bilmiyorlardı ama yine de robobüste herkes bezgin, boş ve donuk bakışlı bir moda dönüşmüştü. Robobüsten indi, evin yakınındaki robmarketten eksikleri tamamladı.Eve geldi formasını çıkardı , üstünü giyerken eşi geldi. Merhaba dedi , onun iş yerinden verilmiş robsikleti vardı, anahtarlarını aldı. Çocuklarını robart ve robsporun bir arada yapıldığı büyük bir merkeze vermişlerdi.Okul sonrası önce robartta piyano, resim , sonrada robsporda biri voleybol diğeri basketbol oynuyordu.Hobiler önemliydi, çocuklar bunları istemese de diye bir kavram yoktu robotlarda. Çocukları robsikletin her iki yanındaki keselere oturttu, eve geldiler.
Herkes sofraya oturdu, çeşitli renk ve büyüklükteki haplar sırasıyla yutuldu.Sonra herkes evde bir köşeye çekildi , konuşma çok azdı ya da yoktu.
Baba robot yarın aynı şeyleri yapacaktı.
Anne robot yarın aynı şeyleri yapacaktı.
Çocuk robotlar yarın aynı şeyleri yapacaktı.
Onlar robottu ve düşünemiyordu.Eksiğin farkında değildiler , proğramlandıkları gibi yaşıyor ve yönetiliyorlardı.Bazı robotlar daha ileri aşamaydı ve yönetiyordu.
Hepsi bu kadar robotlar dünyasında başka kavramlar yoktu.
Şimdi eğer cesaretiniz varsa robot kelimelerinin yerine ” insan ” kelimesini koyun bir daha okuyun. Hatta gerçekten cesursanız robot kelimesinin yerine ” kendinizi ” koyun bir daha okuyun.
Okurken bazı acılar yaşadıysanız , üzüldüyseniz , hatırladığınız bir kavram varsa mesela bu kavram ” hürriyet ” ise hala siz de umut var demektir. Yoksa …
” Aslında insanı en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır ” demiş Dostoyevski.
Bizler yaşayacağımız sürenin ne olduğunu biliyor muyuz ? Bilmiyoruz. Peki neden yaşadığımız ”An” ın önemini bilmeden kurulmuş robotlar gibi yaşıyoruz. Robotlar dünyayı ele geçirecek romanları, filmleri gerçek oldu sonunda . Çoğumuzun fikir sahibi olduğu veya okuduğu bir roman George Orwell 1984 . Bakın orada şöyle bir cümle geçer ” Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar , ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler ” . Başkaldırmak, isyan etmek ama bence önemli olan neye karşı, kime . İnsan önce kendini tanımalı ve gelişmekten korkmamalı, başımıza ne geldiyse bence cesaretsizliğimizden geliyor.İstesekte yapamıyoruz korkuyoruz, korkma nedenimizi bulmalıyız.Bulmak için zor sorulara doğru cevaplar vermeliyiz.Sonuçta kendinden kaçamazsın değil mi ? Bu konuyla ilgili benim en sevdiğim kitaplar arasında ilk 3 te olan Suç ve Ceza da tüm zamanların en sevdiğim karakterilerinin başında gelen Raskolnikov derki , ” Bence insanlar için en büyük korku kaynağı yeni bir adım atmak veya yeni bir şey söylemek . ”
Hadi ama robotlarla , içimizdeki robotla savaşmak için kendimize ve birbirimize ihtiyacımız var.
” Düşüncelerini değiştiremeyenler yalnızca delilerle ölülerdir .” T.Lowell