Mantarlar
Yeraltı Ağı: Ayaklarınızın Altındaki İnanılmaz Bağlantılar ; MANTARLAR, Doğanın “İnternetidir”
Ağaçları birbirine bağlayan yer altı ağı “Wood Wide Web”
Tanrıların Yemeği: Orijinal Bilgi Ağacının Arayışı kitabında Terence McKenna ; “… mantarlar şaman aracılığıyla “konuşur”. Aurelio’nun bana söylediği gibi, mantar Kelime’dir” demekteydi…
Şahsen de Mantarlar, insan olarak, Dünya vatandaşları olarak, bu gezegendeki diğer türlerle akraba bir tür olarak hepimizi bir araya getiren köprüdür.
Şamanların kilit müttefikleri olmalarının yanı sıra
hem farmakoloji hem de gıda açısından değerli olan
Mantar krallığına yönelik
Mikofobik tutumlarımızı
daha dikkatli ele almamız gerektiğinin göstergesi olan bu Web ;
küresel olarak/ simbiyotik olarak
Ormanlar ve Mikropları birbirine bağlaması ile
bitki yaşamı yanı sıra hayvan yaşamının evrimi için de
kritik öneme sahip olduğunu gösterebilir.
Ağaçların mantarlar ve bakterilerle olan bu simbiyotik ortaklıkları, sayısız ekosistemin bel kemiğini oluşturuyor.
Hülasa tüm ekosistemler birbiriyle ilişkilidir.
Bu şekilde mantarlar
adeta kullanıcılarının gönderilerini dinleyen ve bunlardan yararlanan bir sosyal medya şirketi gibidir.
Yerli kültürlerin her zaman
ormanın bir ruh olduğu fikrine sahip olduklarını
hepimiz hatırlarız.
Muhtemel ki Doğa,
bu mantar zarları aracılığıyla varlığımızın farkındadır.
Biz devler olarak
mikroskobik evrende ayaklarımızla üzerlerinden geçerken,
miselyum varlığımızın farkındadır.
Doğa bizi dinliyor. Varlığımızı hissetmekte…
Tüm bunları bilmek
bana toprak anada yürümeyi ,
bir ağaca sarılmayı
ya da bir mantarı yemiş olmayı daha da anlamlandırıyor.
Mikorizal ağlar,
ormanlara kendi bilinçlerini verdikleri için
insan beynindeki nöronlar ve aksonlarla da karşılaştırılır.
Ve bu Miselyumun ağ benzeri tasarımı
beyin nöronlarından internete ve karanlık maddeye kadar
doğada yeniden üretiliyor,
zira mantarlar anatomik ve genetik yapımıza da katılır.
Tüm bunlar, bitkilerin ve bizlerin
bu şekilde kısmen mantar olduğunu dahi söyleyebileceğimiz
anlamına gelebilir.
Bitkiler mantar olmadan var olamazlar.
Demek az önce yediğin elma için teşekkür etmen gereken mantarlar var 😉
Merlin Sheldrake,
” Dolaşık Hayat: Mantarlar Dünyalarımızı Nasıl Yaratıyor, Zihnimizi Değiştiriyor ve Geleceğimizi Şekillendiriyor ” adlı kitabında
konuya dair yazıyor.
Terence McKenna ,
Tanrıların Gıdası kitabında,
Homo erectus’un Homo sapiens’e dönüşmesini sağlayan şeyin ,
bu evrimsel yolculukta sihirli mantarlar
ve içlerindeki psikedelik bileşik olan psilosibin ile karşılaşması olduğunu savundu.
Buna Sarhoş Maymun Hipotezi adını verdi.
Terrance McKenna’nın bu ünlü ““Stoned Ape Teorisi”,
erken insanın kazara psikoaktif mantar tüketiminin
zihnin genişlemesine yol açtığını
ve insanlığın daha yüksek bir bilince yükselişini hızlandırdığını
öne sürüyordu.
McKenna’nın teorisi,
bu karmaşık fenomenin tamamını tek bir kıvılcım haline getiriyor;
Ona göre, psilosibin mantarları,
erken insanları seks, topluluk bağları ve maneviyat gibi deneyimlere katılmaya teşvik ederek
bilinci ateşleyen “evrimsel katalizör” idi.
Çoğu bilim adamı,
McKenna’nın açıklamasının aşırı ve belki de safça olduğunu
iddia edecektir.
Bu doğru olsun ya da olmasın,
türümüzün mantar krallığı ile birlikte evrimleştiği gerçeği
biyolojik ve yadsınamaz.
Mantarlarla kültürel ve teolojik ilişkilerimize ek olarak
fizyolojimiz de bağlantılıdır.