Maria Magdalena “Venüsün Doğuşu” şifreleri
Meryem çok. Yeni Ahit’te yer alan Meryem’ler
1. Meryem, İsa’nın annesi (Luka 1-2)
2. Mecdelli Meryem (Maria Magdalena)
(Luka 07:37, 08:23, 87: 36-50)
3. Betanyalı Meryem Martha ve Lazarus’un kız kardeşi
(Luka 10: 38-42).
4. Havari James’in annesi Meryem (Matta 27: 55-61)
5. Yuhanna’nın (John) annesi Meryem (Elçiler 12:12)
6. Klopas’ın karısı Meryem (Yuhanna 19:25)
7. Günahkâr Meryem
8. Mark’ın annesi Meryem
9. Mısırlı Meryem
10. Öteki (other) Meryem
16.yy’da listeye iki Meryem daha eklenir; olur oniki Meryem…
‘Bakire Meryem’ dışındakilerin kimlikleri belli değildir.
On Meryem’den hangisinin Maria Magdalena olduğu da tam bir muammadır.
Oniki Meryem’den Mısırlı ve Bethany’li Meryemler;
17.yy’dan itibaren Maria Magdelena ile özdeşleştirilmişler ve bazı din adamlarına göre bu şekilde anılmışlardır.
Bu Meryem’lerin arasında en gizemli olan Maria Magdalena’dır.
Resmi söyleme göre “fahişe” iken, İsa’yla tanışmasından sonra tövbekâr olup ‘takipçileri’ arasına katılır.
Ancak hakikat pek öyle görünmüyor.
Hadi izini birlikte sürelim.
Maria Magdalena (Mecdelli Meryem) gerçekte kimdir?
İncil’de Mecdelli Meryem’in adı, ‘pişman olmuş fahişe’ olarak geçer.
Hz. İsa, bu kadından yedi cin çıkararır. (Markos bölüm 16)
Buradaki ciddi soru işareti şudur; o dönemde ‘Cin’ ilmi (Demonology) ile sadece Paganlar uğraşıyorlardı.
Yahudilerde böyle bir uygulama ve inanç yoktu, olamazdı. ‘Cin Kovma’ (Exorcism) Paganlara özgü bir ‘Şifa’ yöntemiydi.
‘Fahişelik’ konusuna dönersek; özellikle 1960’dan sonra Harvard’lı ilahiyatçılar bu fahişelik meselesinin de tıpkı diğer birçok uydurma gibi İncil’e sonradan ve özellikle de İmparator Konstantin’in isteğiyle kararlar almış olan İznik Konsili’yle birlikte eklendiğini saptamışlardır. Bu ilahiyatçılara göre Mecdelli Meryem, bırakın fahişe olmayı, gizli bir ezoterik örgütün ‘Baş Rahibeleri’nden biriydi.
İsa’nın bilmediği birçok sırrı bu Meryem İsa’ya aktarmış ve onu hem eğitmiş hem yönlendirmişti. (İnisiye etmiştir) Bu iddia özellikle İngiliz ve Amerikalı kadınlı erkekli çok geniş bir ilahiyatçılar topluluğu tarafından savunulmaktadır. Vatikan ise bu iddialar karşısında sessizliğini sürdürmektedir.
Mecdelli Meryem’in, fahişe değil gizli bir -Mısır kökenli ve İsis çıkışlı- ezoterik örgüt üyesi olduğuna dair kanıları güçlendiren belgeler 1947’den sonra bulunan ve/veya ortaya çıkartılan bazı ilk dönem İncillerinden ve yine o yıllarda yazılmış ama Kilise tarafından yok edilmeye çalışılmış olan bazı GNOSTİK İncil’lerden kaynaklanmıştır. Bunların en önemlisi; yeni bulunan ‘Mecdelli Meryem İncili’dir. Klasik İncil’de fahişe olarak tanıtılan bu Meryem’in Gnostiklerce yazılmış olan bambaşka bir profili vardır.
Bu İncillerde Meryem ‘Dişil İlkeyi’ (Sofya=Hikmet) temsil eden bir tür Bilge Kadın ve Baş Rahibedir. Bu iddia İncil terminolojisi ve literatürü için çok tehlikeli bir belgedir, çünkü İznik Konsili’nde İsa, ‘Logos’ adı verilerek ‘Tanrı’nın Kelamı ve Hikmeti’ yapılmıştı. Dolayısıyla dişil ilke ‘Eril=Logos’ yapılarak İsa’ya mal edilmişti. 1990’larda bu kez ‘Gerçek’ Markus İncil’i (‘Markus’un Gizli İncili’) bulundu. Bu metinlerde de Bethany’li Meryem’in İsa ile olan ilişkileri anlatılmıştı. Klasik İncil’de anlatılandan çok farklı olan bu anlatımda ayrıca ‘Öteki’ diye adlandırılan kişi olan esrarengiz Meryem’in İsa’ya yardım için uzak bir yerden gönderildiği şeklinde pasajlar vardır.
Sandro Botticelli (1445-1510) “Venüs’ün Doğuşu”
Botticelli bir inisiyedir. Bu pencereden bakılınca, tablonun literatürdeki; “Yunan mitolojisinde Afrodit, Roma mitolojisinde ise Venüs olarak bilinen güzellik ve aşk tanrıçasının doğuşunu resmediyor.” Yorumu değişir.
Tablodaki kadın Maria Magdalena’dır?
Literatürde “Deniz Kabuğu” olarak geçen esasında -önceki yazımda belirttiğim gibi- ‘meretrix lusoria’dır. (Venüs İstiridyesi) Bu istiridyenin görüntüsünün ‘Vulva’ olması hasebiyle… (Meretrix kelimesi; Antik Roma’da “fahişe” anlamında kullanılır)
Başka? Bir de “mons pubis” var… Anatomide “Venüs Tepesi”; kadının genital organının üst kısmı…
Ne Venüs’müş ama! Gidip gelip kadının cinselliğine dayanıyor…
Sevgili okuyucu, üst satırlarda yazdığım “Mecdelli Meryem, bırakın fahişe olmayı, gizli bir ezoterik örgütün ‘Baş Rahibelerin’den biriydi.” satırlarına istinaden… “Bi karar ver artık” dediğinizi görür gibiyim.
Sabır telkin ediyorum…
Tablonun sol tarafında Zefirus’u görüyoruz. Zefirus Yunan mitolojisinde baharı simgeleyen tatlı ve hafif batı rüzgarının tanrısıdır. Zefirus’a sarılı duran yarı çıplak kadın ise sonradan Flora’ya dönüşecek olan Chloris’tir. Çiçek tanrıçasıdır ve baharın simgesidir. Zefirus bir peri kızı olan Chloris’i kaçırmış ve sonradan da onunla evlenmiştir. Zefirus ve Chloris’in etrafında güllerin uçuştuğu görüyoruz. Bunlar, Zefirus ve Chloris’in baharı simgelediğini görsel olarak vurgulamaktadır.
Tablonun sağ tarafında görülen Hora; Venüs’ün(!) üzerine çiçek desenli bir pelerin örtmek için ona doğru uzanıyor. Yunan mitolojisinde, Zeus’un kızları olan Hora’lar mevsim tanrıçalarıdır. Hora’nın üzerindeki giysideki çiçek desenleri ve göğüs kısmına sarılı gül dalları Hora’nın baharla ilişkisine bir gönderme yapıyor. Bu şekilde bakıldığında resim Venüs’ün doğuşunu resmetmekle birlikte asıl olarak baharın gelişine vurgu yapıyor ve bu anlamda da Boticelli’nin Primavera (Bahar) adlı resmiyle bir seri oluşturuyor.
Bahar… “Yeniden doğumun” sembolü…
Mecdelli Meryem, Markos ve Yuhanna İncillerine göre;
öldükten ve gömüldükten sonra dirilen İsa’yı ilk gören kişi değil miydi?
Başka? Kutsal Fahişe… “Doğa’nın yeşermesi, ürün vermesi aslında Tanrı ve Tanrıça’nın yaptığı Kutsal Birleşme (Hieros Gamos) eyleminin bir sonucu idi ve her birleşme aslında bu kutsal eylemi tekrarlamaktaydı. Rahibelerce tapınakta yapılan bu cinsel birleşme eylemi de bu kutsallıktan bağımsız değildi. Bu Kutsal birleşme ile, hem bolluk ve berekete ait bu eylem tekrarlanıyor hem de inisiyasyon tamamlanıyor, inisiye ile sembolize edilen Tanrı, cinsel eylem ile Tanrıça ile birleşiyor ve bütünleşiyordu. Bu eylemin kutsallığı da tanrı rolüne giren insiyenin yaşamı boyunca devam ediyordu.”
Qualls-Corbett (2001)
Muazzez İlmiye Çığ (2002) Sümer’de Tapınak Fahişeliğine değinir ve bunun kadının görevlerinden biri olduğunu ve tapınaklarda seksin kutsal sayıldığını söyler. Gılgamış efsanesinde, Enkidu’nun Kutsal Fahişe ile beraber olduktan sonra uygarlaşması da bir inisiyasyona işaret etmekte ve Kutsal Fahişe’nin inisiyatör rolünü göstermektedir.
Bunca lâftan sonra nereye geldik?
Ezoterik İsis öğretisinin baş rahibesi olan Mecdelli Meryem’in;
pespaye fahişeye dönüştürülmesine.
Tabii ki bu yazım tamamen tartışmaya açıktır.
Ve eksik yanları vardır.