Marketing
Sabah her zaman ki rutin işleriyle hazırlandı. İşe gitmeden önce güzelce kahvesini hazırlayıp termosa koydu.
Dışarıda tüm gece yağan karın muhteşem görüntüsü vardı.Arabayı karlar altında görünce temizlemek yerine yürüyüp bir taksiye binmeyi düşündü.Sırt çantasını sırtına yerleştirip kahvesini yudumlayarak yürümeye başladı.Otoparkın yokuşundan aşağı doğru inerken ayağı takıldı yere düştü.Kalkmak için doğrulduğunda karlar içinde bir ayakkabı , hatta evet hatta bir ayak görerek irkildi.Ayak bileği ve ayakkabı hızla doğruldu geri adım attı ,çöp bidonunun yanında bir torba ve kanları gördü.
Lanet olsun diyerek telefonuna uzandı, hemen polisi aramalıydı.Telefon yerinde yoktu, etrafına bakındı.Evet düştüğü yerin biraz uzağında gördü.Telefona uzandığında eldivenli bir el gördü, el de ayak gibi bilekten kesikti.Telefonu aldı ıslandığı için çalıştıramadı ,arabaya doğru koşmaya başladı.Kapıyı açtı çalıştırdı.Camı temizlemeden gidemeyecekti.Hemen buz kazıyıcıyı alarak ön camı hızlı hızlı temizlemeye başladı. Karın altı buzdu, buz kazıyıcı sileceklerin orada sert bir şeye takıldı.Eliyle temizlediğinde donmuş kesik bir el ve bilekteki takıları gördü. Artık dayanma gücü kalmamıştı arka camda azıcık yeri açmak için uğraşırken yine sert bir maddeye takıldı.Bir bıçak ve ucunda bir not buldu.
‘’ Kar yağdığında bu tip şeylerle uğraşmayıp kapalı garajınızdan arabanızı tertemiz alıp ,site görevlilerinin temizlediği yollardan işinize gitmek isterseniz, yeni yerleşim alanımızın toplantısına bekleriz. Umarız maketlerimiz nedeniyle çok korkutmamışızdır.’’
Biraz sonra emlakçının kapısı polisler tarafından basıldı. Hemen hemen her arabada ve yerlerde bu maketlerden bulunmuştu. Yetkiliye yaptıkları şakanın bir kişinin kalp krizi geçirmesine neden olduğunu karakola götürüleceğini söyleyip kelepçelediler.
Adam kalp krizi geçirirken ‘’aman tanrım bir bacak’’ diyen komşusunun sesini derinden duydu ve gözlerini kapadı.
Evlerin hiç biri satılmadı. Ama reklamı yapan ajans aldığı işlere yetişemiyor.