Maymun Zihni Susturmak
Zihni susturmak iddialı bir konu. Zira evren dualite (zıtlıklarınmedceziri) üstüne kurulu ve zihin de kıyaslamalarla çalışıyor. Önemli olan bana göre düalist bir evrende yaşarken teklik bilinciyle düşünebilmek. Çünkü bizi çevreleyen unsurlardan ve realiteden kaçamayız, kaçmamalıyız da. Yapacağımız tek şey onu algılamamızı değiştirmek.
Bu ne demek peki?
Olduğu gibi kabul ve yargısızlık demek.
Koşulsuzluk, beklentisizlik demek.
Tevekkül demek, yani aktif teslimiyet
Zıtlıkların hakim olduğu bir evrende yaşarken teklik bilinciyle düşünebilmek nasıl olur?
Duyularınalgıladığışeylerizihnininyargıvealgıfiltrelerindengeçirmemesiilebence.Çünkü dualist sürece sokan zihin onları sınıflamak ve yorumlamak için zaman ayırır. Sessiz zihinde olduğu gibi kabul var ve sadece an var, akış var. Bu bir tanık zihniyeti hali.
Şimdi bunu sağlamak için bizlerin dıştan ve içten gelen bozucu etkileri bertaraf etmemiz lazım. Yine “etkilenmeme sanatı”ndan bahsediyoruz işte.
Dıştan gelen etkilere müdahale etmek zor. Dağa mı kaçacaksın? Kaçsan ne yazar, normal insana şehirde Nirvana lazım. O yüzden yine algı filtrelerimizi temizleyeceğiz. Yoga’da 5nci aşama (Prathayara) olan duyu kontrolünü de bundan bahseder..
Yani senden bir başka sen yaratmalısın ki, sana gelen etkilerin ortaya çıkardığı tepkilerin temeli olan paradigmaların değişsin.
Etkilenmeme sanatı fizik ve duygu boyutuna sahip. Yani “önce değiştirebildiğin şartları değiştir, değiştiremediklerini ise kabul edip kendini uyumla”. Bunu yapınca sessiz zihin haline geçmemizi engelleyen unsurlar ortadan kalkar. Ama bu maalesef kısa bir süreç değil. Ciddi çaba, azim, disiplin, sabır, sebat, imanve kısmet lazım. Kısmet ile, hakediş ile alakalı. Ancak, her şey kendini aşmak için bir istek ile başlıyor.