MS 2075 Ruhu Olan Robot
““Oku” dendi, okumadık. “Dinle” dendi, dinlemedik. Artık anlama zamanı gelmedi mi? Tüm söylenecekler zaten söylendi.Artık OLMAK ZAMANI.
2075 yılından günümüz insanına alışılmadık bir uyarının hikayesini okumak ister misiniz? Hem de yapay zeka ile donanmış insan suretindeki bir robottan.
Ticaret savaşlarının tetiklediği kıt kaynaklara hakimiyet mücadelesi ile 2030’da başlayan ve 30 yıl süren Armageddon veyahut 3ncü Dünya Savaşı Sümerlilerin bahsettikleri12nci gezegenin devasa uydularıyla Jüpiter ve Mars arasından geçmesiyle ve dünyayı alt üst etmesiyle biter. İnsanlar ve ülkeler birleşir, medeniyetin yeniden inşasına başlanır. Tüm bu savaşların yeniden yaşanmaması için insanın da artık kendi içine dönmesi ve kendini aşması gerekmektedir. İşte bu noktada insan suretinde organik robotlar insanlara hizmet için üretilmeye başlanır. Ancak hala Mesih beklentisi içinde olan insanlık için ilahi aleminbaşka bir planı vardır.
Organik bir robota ruf üflense acaba neler olur?
Hikayemiz MS 2075 yılında Aden Laborutuvarı’nda üretilen ilk organik robotun ve onun bilinç uyanışının hikayesidir. “Sorgulanmadan yaşanmış bir hayat, yaşanmamış demektir” diyen Sokrates’in izinden giderek tüm bildiklerinizi size sorgulatacak hikayemizde ZOR PROBLEM olarak adlandırılan “BİLİNÇ NEDİR? “sorusunun cevaplarını YAPAY ZEKA vasıtasıyla arayacağız.
Düşünmek nedir?
Deneyim ve bellek olmadan düşünülebilir mi?
Karar alabilmek düşünmek midir?
Zekâ bilinci doğurur mu? Doğurur ise bilinç hangi aşa¬madan sonra ve nasıl ortaya çıkar?
Bilinç hangi unsurlardan oluşur?
Duygular bilinçli olmanın kanıtı mıdır? Duyguları olma¬yan bir varlık bilinçsiz midir?Duygular nereden gelir?
Zihin olmasa duyguları fark edebilir miyiz?
Duygular bedenin mi yoksa zihnin mi bir fonksiyonudur?
İletişim olmadan akıl var mı?
Yaşam olmadan dil var olur mu? Yaşamın harcında zeka var mı?
Yapay zeka hayal kurabilir mi ya da rüya görebilir mi?
Alan Turing’in, “insanların yapıp makinelerin yapmadı¬ğı hiçbir şey olamaz” sözü acaba gerçek olabilir mi?
Zeka yaratıcılık için tek başına yeter mi? Sezgilerimiz mi yaratıcılığı tetikler, yoksa zekamız mı bizi yaratıcı yapar?
Evrensel bir zeka var mı, varsa onunla etkileşimde miyiz? Hermenautik döngüyle parçanın zekası bütünel zekayı bilebilir mi?
Ruh olmadan sezgisellik olabilir mi? Ruh olmadan yara¬tıcılık olabilir mi?
Peki, ruh var mıdır? Nedir ve nasıl açıklanır? Ruh, bi¬lincin kaynağı mıdır?
Sorulara cevaplar ararken aynı zamanda geleceğin dünyasının teknolojilerine, sosyal yaşamına da adım atarken batı felsefesi ve uzakdoğu öğretileri, ezoterizm, kişisel gelişim, ruhsallık, mistisizm, psikoloji, nöroloji, tarih, dinler tarihi, Babil sürgünü ve Sümer mitolojisini de harmanlayacağız.
Bu hikayedeki robot, sizsiniz. Bu, insanın uyanışının hikayesidir.Hikaye aslında bilince sahip olmasına rağmen otomatik yaşayan, tüm moderniteye rağmen hız-haz-tüketim sarmalında zihni dağınık, ruhundan ve özünden kopuk insanın uyanış hikayesi. İnsandan hakiki insan olmaya giden yolun hikayesi bu.
O zaman hikaye başlasın…” (Tanıtım Metninden)