felsefe taşı

Mutlu muyuz?

Mutlu muyuz?
Nisan 27
11:18 2018

30 yaş altı gençleri görüyorum; sokakta, caddede yürürken… toplu ulaşım taşıtlarında, otomobillerde… çoğu kulaklıkla müzik dinliyor; ‘yapışık ikizleri’ akıllı telefondan… Evden çıkarken ayakkabılarını giymeden kulaklıklarını takıyorlar.

Müziğe çok mu aşıklar? Çok mu tutkunlar?

Kendime bakıyorum; “o yaşlarda ben nasıldım?” diye… benzer olduğumu fark ediyorum. Keza çevremdeki arkadaşlarımın da… Her ne kadar akıllı telefonlarımız olmasa da; bütçeye göre evlerimizdeki ‘Alamancı steryo’dan, Pioneer, Marantz müzik setlerine, yüksek güçte anfiler, JBL kolonlara vs uzanan geniş bir yelpazede… sabah gözümüzü açar açmaz ‘karışık kaset’ ama illâki ‘metal kaset’ olacak; bangır bangır müzik dinlediğimi(zi)… Güney sahillerinde gece ateş yakıp çevresinde gitar çalmaca zaten olmazsa olmaz dönemler…

Sevgili Ajda “Ya sonra” şarkısında diyor ya; “Ah bugünün bir de yarını var”… 30’lu yaşlarımın sonuna doğru o tutku kalmadı artık. Müzik dinlemek için bir sebebe ihtiyaç hasıl oldu; yoğun geçen bir iş gününün akşamında bir kadeh viski eşliğinde bir saatliğine dinlendirici müzik… yaş günü partilerinde… eve yemeğe davet edilen dostlarla rakı masasında… tatilde bar bar sürterken vs dinlenen şarkılar kaldı geriye…

E peki neden? ‘Neden’ sorusunu pek severim bilirsiniz. 😉
Mutsuz muyum? Hayır!… İlerleyen yaşla birlikte ne değişti?

Buraya kadar anlatmaya çalıştığım bağlamda; eğer müziğin gençler için her şeyin ötesinde bir tutkusu, yaşam heyecanı, çoşkusu varsa… İleri yaşlarda bunları azaltan/eksilten nedir?

Sorumluluklar olmasın sakın? 25-30 yaşından sonra başlayan iş bulma, kariyer yapma, yuva kurma… 40 yaşından sonra; aşağıdan çocuk(lar) yukarıdan ebeveyinler… sürdürülmeye çalışılan eş/sevgili ilişkisi… farkındalıklar ölçüsünde ülkenin, dünyanın geleceğine dair kaygılar, korkular; bilcümle sorun yağmuru altında rutinleşen, ağır sorumluluklarla sıkıcı hale gelen; bireyin kendine ait bir yaşamının, umudunun kalmaması bir cevap olabilir mi?

“Biz büyüdük ve kirlendi dünya” sendromu mu tüm bunlara sebep? Olabilir…
Çözüm? Ayaklarını dibe hızla vurup yukarı çıkma cesareti?

2.354 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Bohçacı ZümrütBohçacı Zümrüt Sıcak bir yaz günüydü. Böyle havalarda herkes kendini deniz kıyılarına atar, bizse oturduğumuz yerde kalırız. Kapı çalındı, açtım, karşımda bohçacı Zümrüt… Bir elinde en az on kiloluk bir […]
  • 24 saat…24 saat… Hafta içi bir gün programı... Sabah kalkış Aile ile bir kahvaltı İşe gidiş (toplu taşıma kullanılarak yolda günlük gazeteleri okuma ) Öğlen yemeği 30 dakika... Diğer dakikalarda […]
  • Theodore (We Are The Brothers)Theodore (We Are The Brothers) Sene 1991. Frankfurt – Atina – Chios (Sakız adası) uçak yolculuğum, Avrupanın 1,5 km.lik en kısa pistlerinden olan LGHI / RW01’de noktalanmış. Taksi ile limana gidiyorum. Ve Çeşmeye ilk […]
  • İdam Seyri Kaç Paraİdam Seyri Kaç Para "Nerede o eski günler azizim?" muhabbetine, "nerede o eski idam şenlikleri azizim?" diye devam edelim. Ahhhh, ah ... görecektiniz nasıl bir şenlik havasıydı o idam günleri İstanbul'un. […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler