Ne bilecen abey?
Ne bilecen abey? Konulu mahsun eser.
Geçenlerde Ankara’da yıllardır görmediğimiz dostlarımızla buluştuk.
Hasret, hasret, hasret…
Özlemişiz tabii ama merak da var işin içinde, bunca yıldır kim neler yaptı, çoluk çocuk ne alemde, yeni projeler, işler, güçler… neler neler?
Sessiz, sakin bir yer bulalım ki, doya doya muhabbet olsun niyetiyle, “Ekşi Maya” dedik.
Eskişehir yolunda Maidan’daki Ekşi Maya.
Tunalı şubesini severiz, sükunet içinde bir yerdir.
Çalışanların zarafeti ayrı bir güzellik.
Ne bilecen abey!
Sandık ekşi ekşidir, maya da maya.
Neyse vardık mekana, buluştuk, kucaklaştık, heyecan içindeyiz “hemen yemekleri söyleyelim de, muhabbet bölünmesin” diye stratejik bir karar aldık.
Az şundan, az bundan, az da ondan istedik ve muhabbet havuzuna cumburlop daldık.
Heyecanı düşünebiliyor musun?
Önce kim başlasın anlatmaya?
Hadi sen başla…!
Yok sen..!
Gidenler var öte yana, doğanlar, yeni meşgaleler…
Yemekler geldi.
“Hem yiyelim, hem konuşalım” dedik,.
Ne bilecen abey!
Tam muhabbete dalmıştık ki vızzz… delikanlı geldi “başka bir isteğiniz var mı?”
“Teşekkürler yok” dedik, muhabbetin kuyruğuna yapıştık.
Tam kulaç kulaç ilerliyorduk ki, masanın üstüne düşüverdi, vızzzz …boş su şişesini alacakmış.
“Bir şişe için yorma kendini, iyiyiz” dedik.
Vızzzz…. geldi.
Konu derin, yeni hayat planlarını anlatıyor bizimkiler.
“Turizme atılıyoruz”
“Neee… turizm mi?”
“Yaa, sormayın otel gibi…”
“Vııızzzz…” masadaki buruşuk peçeteye sorti.
“Dursun” dedim, “kızım kullanılmış peçete koleksiyoneri, ona sakladık dokunma”
Vzzzz… geldi, peçeteyi aldı.
Ne bilecen abey!
“Turizmde kalmıştık, otel diyordunuz.”
“Evet, otelimsi pansiyon aslında, bak” dedi Server, telefonu uzattı, inşaatın filmi vardı galiba ama göremedim, tam aramıza sorti yaptı vızzzzz bardağa su koyacakmış.
Ne bilecen abey, içmedik valla suyu.
Peçeteye de dokunmazdık, yemeklere de.
Vızzzz…
Yeşim’in tepesi attı.
“Arkadaş, bi dur ne olur bak konuşmak istiyoruz bizi biraz yalnız bıraksan” dedi.
Vızzz…geldi.
Bizi gözlüyor, Allah muhafaza kazara birimiz suyundan yudum alsa iki kanat vızzzz….
Ne edecen abey, pes ettik tabii.
“Boş verin, konuşmayalım” dedim.
“Kalanı WhatsApp ile yazışırız, filmi de gönderirim, olmadı bir ara zoom yaparız dedi Server.
Bilgi “olur, bizim de var bir ev işi, filmini ben de…”
diyordu ki, lafı karpuz gibi ortadan yarılıverdi. “vızzzz…”
“Masaya reçel mi döktün sen?” dediler.
Yok dedim, reçel değil olmuş incir ile çürüyen dutları yerden topladım, macun yapıp yapıştırdım.
Vızzzzz….