Ocak, Şubat zemheri gibi geçiyor…
Aman dedik bitsin şu 2019 şöyle oldu, böyle oldu bitsin. 2020 gelsin uyumlu görünüyor çift sayılar, pozitif bir beklenti, enerjisi yüksek hatta daha birkaç şey daha ilave edebiliriz olumlu yönde.
Ocak ayını çocukluğumda beri 12 ayın sanki en uzunu, en bitmezi, en soğuğu ve kar kış kıyamet hatırlarım… İnanın bu ocak nasıl geldigeçti anlamadım desem yeridir.
Tarif etsem edemem, konuşsam dile getiremem. Buna Şubat ta dahil oldu.
Şimdi moda oldu değişik anlam içeren gizemli dizi isimleri 35 yıllık reklamcıyım hani bir isim bul olsa aklıma gelmez. Babil, Yasak Elma, Zemheri, Zümrüdüanka ve…İşte anladınız.
Şu aya bakın savaş, salgın, yeni isimli hastalıklar virüsler, ilk ayın vergileri, zamları, tüm dünyayı ve ülkemizi tetikleyen zelzeleler zinciri buna bağlı kayıplar, yıkımlar yetmiyor uçak kazaları ile gelen ölümler… O kadar beklenmedik köşeden yedik ki darbeleri adam gibi tepki bile veremedik. İşin aslı bu zemheri iki ayı hiç sevmedim ben.
Ama insanoğlu mucizevi bir yapı ne demişler; çıkmadık candan umut kesilmez, umut insanın ekmeği, hayat 3,5 ile 4 arasındadır. Ya 3,5 atarsın ya 4 dörtlük yaşarsın, bunların içinde en sevdiğim söz;insanlar yaşamı asla kendilerine gülmeyi unutacak kadar ciddiye almamalıdır.
Gelin Cemal Süreyya’nın dediği gibi “hayat kısa kuşlar uçuyor.” Hayat felsefesiyle umut etmeye devam edelim en azından ufolar dünyaya gelene dek. Onlar henüz gelmedi… Ama Şubat kapıda dedik, belki hoş gelir dedik lafta kaldı. Mart’a bakıyorum onunda tekerlemesi hoş değil.. “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.” Bitmez bizde deyişler Allah sonumuz hayra çıkarsın.