Öfkelenmemek
“Hiç öfkelenmiyor musun?” diyorlar.
Elbette seçtiklerim olmayınca, veya seçmediklerim olunca, mutlu ve neşeli olmuyorum.
Sanmıyorum ama, belki mutsuz bile olabiliyorumdur.
Ama o sırada, kesinlikle isyan, inkar, ve benden farklı seçimleri olan karşımdakini zorla değiştirme arzusu da oluyor.
En güzel yanı şu ki, bunca çalışmadan sonra, bu hisler bana hala insan olarak yaşadığımı hissettiriyor.
Ama, daha da güzel yanı şu, bu hisler, çok ama çok kısa sürüyor.
Saniyeler içinde bitiyor.
Çünkü bütün öfkeler, sadece korku kaynaklı.
“Neden öfkelendim?” sorusu yerine, kendime, “neden bu kadar korktum?” sorusunu sormayı ve bulabildiğim cevaplardan sonra, korkmamayı öğrendim.
Korkmazsanız, öfkelenmezsiniz.
Veya neden korktuğunuzu fark ederseniz, öfkeniz çok kısa sürer.
Öfke, geçmişte olan bir şey için, ve sadece geçmişte o konuda korktuğunuz için, bugünü ıskalamak, tadını çıkaramamak, ve en kötüsü, geleceği inşa etme enerjinizi çalarak, kendi kendinizi sabote etmek demek.
Öfkelenmemek, başkalarına borcunuz değil, çıkarınıza olmadığı için kendinize borcunuz.
Korktuğunuz için öfkelendiğinizi kabul ettiğinizde, öfkeler çok kısa sürüyor ve hayat kolaylaşıyor.
O kolaylıkta buluşalım…