Okumalarım – 2
Kitaplar ince olunca,hafta sonu işin içine girince üç kitap çabuk bitti.
David Hume “Ahlakın ilkeleri üzerine bir soruşturma” ( 219 sayfa )
Aydınlanma çağının filozoflarından olan Hume,’un kitabını maalesef 2/3 ünü okuduktan sonra bıraktım okumadım.
Dil çok sıkıntılı, bu çeviriden mi kaynaklı bilemedim ki Say yayınları bu konuda titiz bir yayınevi bildiğim kadarıyla. Sanki adamın anlatımı kötü. Hani çevrenizde bazı insanlar vardır,bilir ama anlatamaz ya da anlattığını zanneder bilgiyi veremez, sohbeti yorucudur. İşte aynen böyle bir anlatım var. Konular, örnekler çok güzel ama takip edemediğiniz cümlelerle birlikte zevksiz bir okuma oluyor.
Bazen bilginiz yetersiz kalır ve okuyamazsınız bu kitaptaki durum bu değil tamamen yazarın üslubu iyi değil.
Sophokles “Antigone” ( 53 sayfa )
Güç , gücün ve mevkinin verdiği kibir,körlük. Sözünü geri almamak ,yanlışta ısrar etmek Cesaret , bildiğin doğruda canı pahasına ilerlemek, Mevki hırsı.
Yani insanlık tarihiyle başlayan ve halen süren bildiklerimizin, insanın bir anlatımı var bir çay içimlik süreçte okunacak kitapta
Böyle kitaplarda Anadolu’nun her konuda olduğu gibi mitolojiden de ne kadar zengin olduğunu bir kez daha görmekten büyük keyif alıyorum.
Örneğin kitabın içinde bir bölüm;
İki denizin birleştiği kara kayalarda Boshorus Boğazı vardır ve Trakya’nın Salmydessos kenti .*
* Açıklamasında bu kısım için şöyle yazıyor,
Sophokles kara kayalar derken İstanbul Boğazı ‘nın Karadeniz girişinde bulunduğuna inanılan açılır kapanır Sympblegades ( Öreke) Kayaları’na değiniyor.Argonotlar efsanesinde yer alan Salmydessos kenti Kırklareli’ndeki Kıyıköy’dür.
Kitaptan alıntılar,
– Ama bir insan iktidar ve yasalarla sınanmadı mı ,düşüncelerini, tercihlerini ve ruhunu anlamak mümkün değil
– Kibirle söylenen
büyük laflar
ağır bedeller ödeterek
yaşlılıkta öğretirler sağduyuyu.
Alain Badıou “Siyah” ( 95 sayfa )
Sevdiğim yazarlardan biri olan Badıou bu sefer “siyah” demiş ve yazmaya başlamış. Kitabın kapağında kitabın adı siyah ama ilk sayfayı çevirince “Siyah: Olmayan rengin ışıltıları “yazıyor. Bu isim çok daha anlamlı kalıyor kitabı okuyunca.
Siyah hakkında erotizmden, edebiyattaki siyah laleye,şiirlere, din adamları olan rahiplerin siyah pelerininden, zenci halkın sömürülmesine, gökyüzündeki kara delikten bayraktaki siyaha ve doğal olarak beyaza değinerek harika bir şekilde dolaştırıyor,düşündürtüyor okuru.
Kitaptan alıntılar,
– Dünya’da her şey beyazın korkutucu değişmezliği üzerine fırlatılan yaratıcı ve ihtimamlı bir miktar siyahın sonucu değil midir? Kim ki bunu,hem de mümkün olan en erken zamanda,deneyimlemez, hiçbir şey öğrenemez.
– Siyah, edilgen olumsuzlamadır, kendi zıddının yokluğuna işaret etmekten ibarettir yaptığı,ışığın yokluğuna
– Zira, ışığın beyazı denen şey prizmaların ve gökkuşağının da gösterdiği gibi ,tüm mümkün renklerin karışık ve ayırt edilemez toplamından başkası değilse nedir?
– Siyah renklerin Hiç’i ,beyaz Her şeyi’dir.
– Şeytandan söküp aldığı siyahı,imana hizmetin görevlisi rahip figüründe görmek bir siyah diyalektiğidir.
– Ve sana dokunduğumda dünyanın soğuğu,ey ölü,
İnsani kapının kara kilidi!
Okumak sağlıklıdır