Olumsuz Yorumları Bırakıp Soru Sormaya Başlayın
İş veya özel yaşamınızda etrafınızdaki fikirlerin iyi yönlerini ne kadar fazla görüyor veya beğendiğiniz şeyleri ne sıklıkla takdir ediyorsunuz?
En güzel yeteneklerinizden biri kötü gidebilecek şeyleri en başından hissedebiliyor olmanız. Direnci veya dayanımı yüksek insanlar kaygısız bir şekilde olası sorunları görmezden gelirken, siz kötü fikirlere son verme konusunda oldukça başarılısınız. Yeni iş arkadaşlarınız, müşterileriniz, yakın çevreniz ve hatta aileniz sizi destekçi olmayan, gereğinden fazla olumsuz, eleştirel ve karamsar bir insan olarak görebilir.
Westminister Üniversitesi eğitmenlerinden ve koçlarından Angela Mansi de bu konuda şöyle bir ilave yapıyor “Olası tehlike ve sorunlara fazlasıyla dikkat etmeniz iyi bir özellik olabilir. Ancak bunlara çok fazla odaklanmak yeni durumların olumlu taraflarını görmekte sizi zorlayabilir. Bu durumda da dışarıdan sizi bir çok insanın eleştirel, karamsar ve dışarıdan özgüveni yüksek ancak içinde fırtınalar kopan biri olarak görmesi çok yüksek bir olasılık.”
Oysa siz kendinizi karamsar bir insan olarak değil, gerçekçi bir insan hatta gerçeklerle sürekli yüzleşmeyi seven biri olarak algılarsınız. Özünde istediğiniz geleceğinizi garanti altına alabilecek bir fırsata, çıkış yoluna ihtiyaç duyarsınız. Dünyayı olduğu gibi görür, diğerleri gibi pembe gözlük takmazsınız. Ancak tek sorun şudur ki eleştirmenler pek takdir edilmez.
Bu konu üzerinde biraz düşünün hayatınızda en çok değer verdiğiniz insanlar kimler? Size destek veren, olumlu şeylere odaklanmanıza yardımcı olan ve sizi iyi hissettirip ihtiyaç duyduğunuzda elini uzatan insanlar mı? Yoksa size kusurlarınızı hatırlatan, hatalarınızı yüzünüze vuran, planlarınızın yürümeyeceğini söyleyenler ve asla ulaşmak istediğiniz vizyonunuza ulaşamayacağınızı sürekli hatırlatan insanlar mı?
Sorunları belirttiğinizde, niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun, bunu yaptığınız için sadece birkaç kişinin size teşekkür edeceğinden emin olabilirsiniz. İnsanlar eleştirenleri, ofisteki sıkıntıları dışladıkları gibi anında dışlarlar. Sizi keyif kaçıran, “yapılamaz” tutumunda olan negatif biri olarak görmeye başlarlar, ağzınızdan çıkacak her kelimenin eleştirel olacağını düşünür, sizi dinleme zahmetine girmezler.
Yukarıda size hadi her şeyi bırakıp sadece güzellikleri ve ışığı gören neşeli bir insan olmanızı söylemiyorum. Yapmanız gerekenin, olumsuz yorumlar yapmayı bir kenara bırakıp soru sormaya başlamanız gerektiğidir. Sorunları sürekli dile getirmek yerine çözüm bulmaya çalışın.
“Ama….”, “Bunun nasıl olacağını görmüyorum”, “Genelinde iyi güzel ama gelecek konusunda kaygım var”, “Sanmıyorum…”, “Olması mümkün değil çünkü…” gibi olumsuz bir dil kullanmayı artık bir kenara bırakın ve yerine karşı tarafı teşvik eden potansiyelini maksimize edebileceği yapıcı koç vari sorular sorun;
“Bu çok ilginç bir fikir, nasıl işler acaba?”
“Bunu nasıl yapabileceğimize dair beyin fırtınası yapalım”
“Bunu bütçemiz içinde yapabilmek için nelerden kısıntı yapabiliriz?”
“Peki ya …. yapsak”
sorularıyla ilk adımı atıp, iyi fikirleri takdir ederek gün yüzüne çıkan yaratıcılıkların keyfini çıkartabilirsiniz.