felsefe taşı

Ömür Kömür Savaşı

Ömür Kömür Savaşı
Mayıs 23
16:13 2014

Zonguldak’ta doğa, bir yandan ülkeye verdiğinin sevabı içindedir, bir yandan da, işçiye ettiğinin günahı altındadır. Ülkeye kömür verir, karşılığında işçiden ömür alır Zonguldak’ta, doğa…

Doğanın Zonguldak pazarında enerji dolu kara kara kömür parçaları ile enerjileri yarı yarı, yüzleri sarı sarı, çökük avurtlu kömür işçileri yanyanadırlar. “Benden önce babamın, babamdan önce dedemin ömrünü yemiştir kömür. Şimdi yemlik olma sırası bendedir. Benden sonra ise, oğlum var sırada.”

Yaşları kırkın üstünde olan Zonguldak’ın kömür işçileri öne eğik duran bedenlerinden, çökük avurtları ve sarı yüzlerinden başka bir de, konuşmalarıyla, gülmeleriyle de belli ederler kimliklerini. Kesik kesik konuşurlar, kesik kesik gülerler, hatta küfretmeleri gerektiğinde, kesik kesik küfrederler. Öfkeleri de kesik kesiktir, sevinçleri de kesik kesiktir. “Kömür tozu ciğerimize öyle bir çökmüş, oturmuştur ki…

Konuşmak istesek, istediğimiz gibi rahat rahat konuşturmaz. Gülmek istesek, istediğimiz gibi rahat rahat güldürmez. Şöyle doyasıya konuşabilmeye, doyasıya gülebilmeye yetecek kadar bile nefeslik boş yer bırakmamıştır ciğerimizde kömür tozu.”

Kömür işçisi, bilimsel anketler öyle diyor, “Kadınına olan aşırı düşkünlüğüyle, içkiye olan aşırı tutkunluğuyla, Tanrısal yazgıya olan eksiksiz inancıyla” alabilmektedir ancak, yaşamdan payını. Bunların dışında kalanı, damarlarından kopardığı kömür karşılığında doğaya, sen, biz, siz yerin üstünde daha rahat bir yaşam sürdürebilelim diye, o ve onlar, yerin altından kopardıkları her kömür parçası karşılığında, ömürlerinin bir parçasını bırakırlar yerin altında.

Yukarıdan bakıldığında bir ekmek kavgası sanılan bu doğadan alış, doğaya veriş görüntüsü, gerçekte yer altında sürdürülen sessiz, acımasız, dede intikamı dolu, baba intikamı dolu, sıradaki bebenin intikamı dolu hepimizin adına ödediği borca gitmektedir.

Otomobillerimiz, buzdolaplarım›z için saç yetiştirilsin diye… Yapılara demir, fabrikalara çelik sağlanabilsin diye… Lokomotifler buharsız, kaloriferler soğuk kalmasın diye Zonguldak’ta 40 bin işçi, yılın her günü, günün her saati doğayla sürekli bir sürtüşme içindedir. Bu sürtüşmede işçi kömür törpüler, kömür, işçi ömrü törpüler. Ben, sen, biz, siz yerin üstünde daha rahat bir yaşam sürdürebilelim diye, o ve onlar, yerin altından kopardıkları her kömür parçası karşılığında, ömürlerinin bir parçasını bırakırlar yerin altında. Yukarıdan bakıldığında bir ekmek kavgası sanılan bu doğadan
alış, doğaya veriş görüntüsü, gerçekte yer altında sürdürülen sessiz, acımasız, dede intikamı dolu, baba intikamı dolu, sıradaki bebenin intikamı dolu bir ömür-kömür savaşıdır, sonu görünmez bir kan davasıdır.

Ayrıntısız her maden işçisi, dedesinden sonra babasının yürümek zorunda kaldığı, kendinden sonra oğlunun ve torunun yürümek zorunda kalacağı bir çıkmaz sokakta, şimdi kendinin yürümek zorunda olduğunu kabul etmek zorundadır, sokağın sonunun çıkmaz olduğunu bile bile ve yolunu değiştirmeyi düşünmeye düşünmeye…

Bütün Dünya Haziran 2014
Mete Akyol’un 40 yıl önce yazdığı bu yazı yazarın 1974-1977 yılları arasında Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Diz Dize, Göz Göze” bölümünden ve “Düzenzedeler” kitabından alınmıştır.

4.311 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • GreenpeaceGreenpeace Ne yemek istersiniz? Zehir mi alırsınız yoksa sağlıklı yemek mi? 4,54 milyar yıldır canlıları besleyen doğayı sadece 40-50 senede iflah olmayacak şekilde hakladık. Şimdi o çöplüğe […]
  • İyi ki doğdun Annem…İyi ki doğdun Annem… Canım anneciğim, bugün 16 Mart senin kutlayamadığım ilk doğum günün, Alışmak denen berbat kavramdan ne kadar nefret ettiğimi bildiğinden, hiçbir şeye alışmayan ben, senin yokluğuna da […]
  • Maxwell ŞeytanıMaxwell Şeytanı Maxwell bu yasayı sınamak için, aralarındaki kapı hariç birbirlerinden tamamen yalıtılmış olan A ve B odaları kurgular. Bu odaların ikisi de aynı çeşit gazla doldurulmuştur ve gazın […]
  • Ben Daha Çince ÖğrenecektimBen Daha Çince Öğrenecektim “Ben daha Çince öğrenecektim,” diye düşündü yaşlı kadın, burnundaki kaymış gözlüğü iterek. Koltuğunda hafifçe doğruldu ve yanındaki sehpa üstüne duran kalın defteri eline aldı. Sayfaları […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Aralık 2024
P S Ç P C C P
« Kas    
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  

Arşivler