Organik evrim mi kültürel evrim mi?
Organik evrim kültürel evrimle desteklenmediği sürece bir canlıyız ama muhtemelen köle bir canlı.
Sizce evrim bitti mi ya da kültürel evrim biter mi? Gelişen sanayi,ulaşım ve iletişim araçlarının artan hızı acaba düşünmeyi engelleyerek sadece koşturmayı beraberinde getirdiği için mi,yoksa konfor sınırımız daha kolayını seçip düşünmeyi unuttuğumuz için mi kültürel evrim konusunda pek bir şey yapılmıyor.Bilemiyorum, sanki organik evrim devam ederken ,kültürel evrim ya yerinde sayıyor ya da geriye gidiyor.Bilgiye ulaşmak ,alışveriş hiç bu kadar kolay olmamıştı.Bilgi hızla elimizde ama doğru ama yanlış.Acaba bu hızın olmadığı dönemlerde düşüncenin gelişimi,felsefe,buluşlar şimdikinden daha hızlı ve derin miydi?
Acaba birçok şeyi cahilliğe ve önyargılara bağlama kolaylığına nasıl bu kadar çabuk ulaştık.Ya da her şeyi aydınlardan mı bekliyoruz.
Konfor sınırlarımız ne kadar büyük ya da yeterince geniş mi?.Önyargı,dogma,batıl itikat kavramlarına ne kadar anlam yüklüyor ve sorguluyoruz.Yoksa sorgulamıyor ve onları benimsiyor muyuz?Nedir dogmalarımız?
Evrim denilince evrimin canlı sistem üzerinde organik değişimleri,biyolojik farklılaşma gibi kavramlar bizim için yeterli mi? Kültürel evrim için ne kadar yoruluyoruz?
Ne lazım düşünebilmek için rahat bir iş,aş,güzel bir çalışma masası,uygun ışıklandırma,içecek…Kültürel gelişimin kendini ilk göstereceği yer çekirdek aile dediğimiz 2-4 kişilik topluluksa sizce ne durumdayız?
Yaz sıcaklarının olduğu önümüzdeki iki ay içinde bir de tatillerimiz varken gerek var mı bunları düşünmeye.
Diyelim ki düşündük nasıl düşünceden eyleme,toplumda sorgulamayı mikrodan makroya dönüştürebiliriz.
Evrim dedik o zaman Darwin’in bir sözü ile bitirelim yazımızı ”Bir saatlik bir zaman bile kaybetmeye cesaret edebilen bir kimse yaşamın önemini kavrayamamıştır demektir”
Bence yaz ve tatil düşüncenin en berrak olduğu zamandır fırsatı kaçırmayalım ve biraz kendimizle konuşalım.