Otantik olmak
İngilizcesi ”authentic”. Türkçe’ye otantik olarak çevrildiğinde çoğu kişiye bir anlam ifade etmediğinden dolayı, devamını getirmek, açıklamak gerekiyor. Gerçek, aslına uygun olan anlamına geliyor. Tersi de yapay, sahte.
Amerika’da, son yıllarda liderlerde beklenen özellikler arasında üst sıralarda yerini aldı otantik olmak. Türkiye’de daha sözü edilmeye başlanmadı. Kendimizi doğal olarak samimi bulmamızdan mı, ya da dünyadaki gelişmeleri takip etmekte biraz geride kalmamızdan dolayı mı bilinmez; otantik olma üzerinde durmuyoruz. Öyle ki bu kelime bile kulağımızı tırmalıyor; keçe süs eşyalarını aklımıza getiriyor.
Oysa yaşanan krizler, çevre felaketleri halktaki güveni oldukça azalttı. Artık kendisine yalan söylenmesine, para kaybetmeye, kedinin aslan gibi gösterilmesine tahammülü kalmadı. Havalı, karizmatik, ilah gibi görünen rol modellerin yerini daha mütevazi, samimi, karşısındaki dinleyen, başkalarını önemseyenler aldı. Saygı en güçlü, kırılmaz, sarsılmaz olmakla değil; kendiyle barışık, duygularını kabul eden ve zaaflarının üstesinden gelip, başkalarını da yüreklendirerek kazanılmaya başlandı.
Bu eğilimin farkında olan kurumlar ve markalar sadeleşmeye ve fayda odaklı pazarlama faaliyetleri yapmaya, topluma yansıttıkları yüzlerini bu yönde şekillendirmeye başladılar. En çok özlemi çekilen, nadir olan her zaman en değerli olmuştur. Dikkat çekmek her şeydi, yerini ”güven” e bırakmaya başladı. Bundan dolayı güven oluşturabilmek, olduğu gibi, gerçek olmak liderlerde aranılan en yüksek özelliklerden birisi artık.
Bizdeyse adı geçmiyor. Hal hatır sormak, insanların yüzüne bakmak, isimlerini hatırlamak gibi alışkanlıklarımızdan dolayı kendimizi samimi ve ilişki ustası görmemizden midir? Toplumun nabzını doğru tutamadığımızdan mıdır bilinmez. Hiç zaman kaybetmeden etik değerlerimizi gözden geçirmeli, taklidi bırakmalı ve bize özgün niteliklerimize odaklanmalıyız oysa ki. Yoksa bir kaç yıl içinde Amerika’dan getirteceğimiz konuşmacılara ”nasıl ”gerçek” bir lider olunur” konulu sunumlar yaptırıp, eğitimler verdireceğiz gibi görünüyor. Oysa otantik olmanın başlangıç safhalarında değiliz. Samimiyet de, hakikat de kültürel kodlarımızda var, sadece değerini henüz anlamadık.
Mevlana’nın ifadesiyle;
”Olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” un paha biçilemez değerini.