Pesah – Kendi Sürgünümüzden Özgürleşmek
Kadim İbrani takvimine göre 5775 yılındayız. Çok uzun zamandır ilk defa 5774 yılında Torat Moşe-Musa’nın Tevratına yar olan farklı Musevi mezhepleri olan Rabanim, Karaim ve Şomronim aynı günde kutlu bir dönem olan Pesah’ı idrak ettiler. Kimileri bu derin sürecin mistik sembollerini uygularken, kimileri Hz. Musa-Moşe’nin Sinay Dağı-Ar Sinay’ında Allah’a secde ettiği gibi dua edip secde ediyor, kimileri ise Hz. Süleyman’ın Mabedinde kadim inanlıların yaptığı gibi Pesah’ta Korban-Kurban kesiyorlar.
Tüm Tek Tanrılı Dinlerin Kutsal Kitaplarında bahsedilen bu derin ve kadim süreç nedir?
İnsanlara neden anlatılmıştır?
Ademoğluna-Bene Adam’a vermek istediği anlam ve mesaj nedir?
Pesah kelime manası itibariyle üzerinden atlamak demektir.
Pesah dediğimiz bu kutlu süreçte kim ve neyin üzerinden atlamıştır?
Edebi olarak süreç şu doğrultudadır.
Kıtlıktan kaçan maaminler-müminler, kendi kardeşlerinin mucizevi bir şekilde Mısır Padişahının Veziri Azamı olmasına binaen diyar-ı Mısıra davet edilmişlerdir. Mısırda yüzyıllarca ikame etmişlerdir. Hatta büyük bir kısmı Mısır’ın adet ve geleneğini benimsemeye başlamıştır.
İşte bu asimilasyonun en doruk noktasında olduğu anda Kutsal bir ” El ” onlar için bir ” farkındalık” oluşturmuştur. Onları kutsal bir şekilde Mısırdan azad etmiştir.
Mısır, Kadim İbrani Dilinde Mitsrayim( Miçrayim) demektir. Kelime manası ise kısıtlama demektir.
Mısırdan çıkış hikayesinde önemli olan nokta aslında şudur.
Biz Ademoğulları-Benei Adam olarak hala Pesah(üzerinden atlama) durumdayız.
Hala, Mısır-Mitsrayim(Kısıtlama-Yabancılaşma)dayız.
Avadim Ayinu LeParo-Firavununun Köleleriydik. Hala köleleriyiz ama şimdi kendi seçtiğimiz veya zorunda bırakıldığımız Firavunların hizmetinde, güzel paketlenmiş şık Piramitlerde çalışıyoruz.
Şu anda Mısırımız eskisi gibi fiziksel değil. Atmosferimizi oluşturuyor. Her an, her yerde, adeta içimize çektiğimiz her nefeste. Bu devirde insanlar, sürgünü(Galut-Golus) kendi gönüllerinde yaşıyorlar.
Hayat diyerek sıradanlaştırdığımız bu mucizeler silsilesi, Ademoğlunu, kendi Ademliğinden sürgün ediyor. Dünyadaki tüm sorunlar, İnsanın, insanı, İnsan-Adem olarak görmemesinden kaynaklanıyor. Adem, Ademliğini unutunca, Tanrı-Allah-HaŞem ile olan bağını da unutuyor.
Mısırdan Çıkış hikayesinde, inananların(müminlerin-maaminlerin) kendi vatanlarına geri dönmeleri( Avdet-Aliya) gibi, Ademoğullarınında kendi saadetleri ve yükselişleri, ancak kendi vatanları olan gönülleri ve insaniyetlerine geri dönüşleri ile mümkün olacaktır.