felsefe taşı

Satyagraha

Satyagraha
Şubat 23
14:06 2017

“Kimseye kirli ayaklarıyla, beynimde gezme fırsatı vermem.”
“Şiddet göstermeme, inancımın birinci maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikatımın da son maddesidir.”– Mahatma Gandhi

Bir süre önce aldığımız şirket eğitimimizin bir kısmında büyük üstatlardan Mahatma Gandhi’nin hayatını anlatan birkaç sahne seyredince aklıma onun “Satyagraha” olarak adlandırdığı felsefesi geldi.

Satyagraha 20nci yüzyıl başlarında Hindistan’da Mahatma Gandhi tarafından geliştirilen bir felsefik akımdır ve günümüz Hindistan’ının bağımsızlık mücadelesinin belkemiğidir. Felsefenin temel öğretisi, belirli bir kötülüğe karşı kararlılıkla ama şiddete başvurmaksızın direnmektir.

Satyagraha Hinduların “Ahimsa” olarak tabir ettiği şiddetsizlik ilkesini temel alan, bunu doğruyu (satya) ilke edinerek ve bağlanarak, doğru olanı yapmak ve şiddet kullanmadan hakkını korumakla birleştiren bir öğretidir. Hakikati, sevgi ve barış dolu bir ruhla arayan kişi zihnini de şiddetten arıtınca olumsuz bir durumun gerçek yapısını kavramasını sağlayacak doğru sezgiye ulaşır. Mutlak hakikata zihni açılır. Bir nevi Tasavvuf’ta “kalp gözüyle görmek” ile anlatılan haldeki gibi sezgileri artık onun kılavuzu olur. Kötüyle karşı karşıya geldiğinde şiddete başvurmaz, çünkü şiddete başvurduğunda doğru sezgiden de uzaklaşır.

Tarihteki tüm bağımsızlık mücadeleleri her zaman zorlu bir yolculuk olmuştur. İnsanüstü bir çaba, özveri, metanet, dayanıklılık, feda gerektirmiştir. Bu yolculuklarda ise genellikle şiddet her iki tarafın başvurduğu silahlarıydı. Ancak Mahatma Gandhi’nin Satyagraha’sı şiddetsizce mücadele edilebileceğini ve hatta bu mücadeleden yenilmeden, ezilmeden, gururla ve onurla, dimdik ve ayakta, kazanarak çıkılabileceğini gösterdi. Ve hatta bu mücadeleden büyüyerek bile çıkabileceğini gösterdi. Tüm Dünya, o an ve hala bugün, Gandhi’ye saygı duydu ve duyuyor.

Bir üstat ancak fikirleri incelenerek anlaşılabilir. Bu yüzden Gandhi’nin aşağıdaki sözleri ile sizleri baş başa bırakıyorum. Herkes bu bilgelik pınarından kendi kaşığı kadar alsın…

• Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız.
• Her sabah kalktığım zaman kendi kendime şöyle söz veririm: Dünya üzerinde vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse onu, bütün mevcudiyetimle karşılayacağım.
• İnsanlığa olan inancını yitirmemelisin. İnsanlık bir okyanustur. Bazı damlalar kirli diye okyanus kirlenir mi hiç…
• Özgürlük hiçbir zaman “her istediğini yapma izni” anlamı taşımamıştır.
• Zayıf insanlar affedemezler. Affetmek güçlülere has bir özelliktir.
• Bizi yokedecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz “İnsan” insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.
• Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor da uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarfetseniz, nafiledir.
• Şiddetin kökleri; çalışmadan elde edilen zenginlik. ahlaktan yoksun ticaret, insanlıktan yoksun bilim, özveriden yoksun tapınma ve ilkeden yoksun politikadır.
• İradesiz düşünce, zihne arız olan bir derttir; düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak demektir. Bu ise, rüzgarı zapt etmekten de zordur.
• İhtirasları alt etmek, silah gücüyle dünyayı hüküm altına almaktan daha çetindir.
• Altın prangalar demir olanlardan çok daha kötüdür.
• Şiddete karşıyım, çünkü sağladığı düşünülen iyilikler geçici, getirdiği kötülükler ise kalıcıdır.
• Yasalara dayanan yargılamadan daha büyük bir yargılama vardır ki, o da her insanın kendi vicdanıdır.
• Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.
• Sevgi her zaman ıstırap çeker, hiçbir zaman ne gücenir ne de intikam almaya çalışırlar.
• Şiddet karşıtlığının ürettiği güç kesinlikle insan yeteneğinin icat ettiği tüm silahlardan gücünden üstündür.
• Barışa giden yol yoktur, barışın kendisi bir yoldur!
• Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun.
• Hakikat, bir taş kadar sert bir gonca kadar da yumuşaktır.
• İnsanlıktan daha kusursuz hangi kitap vardır ki.
• Göze göz, dişe diş düşüncesi bütün dünyayı kör edecek.
• Güç fiziki kapasiteden değil, boyun eğmeyen iradeden gelir.
• Keyif zaferde değil; asıl mücadele, girişim ve çekilen ıstıraptadır.

13.587 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • LisztomaniaLisztomania " Lisztomania" ; Müzik bağımlılığı ,sürekli müzik dinleme ihtiyacı duyma...Kitap bağımlılığı ( Bibliyomani) gibi , olacaksa da bu türden olsun dedirten. Son zamanlarda oldukça yaygın olan […]
  • Doğu ile Batının Bir Lokmalık Lezzetlerinin Sanata Dönüştüğü Adres… TapasumaDoğu ile Batının Bir Lokmalık Lezzetlerinin Sanata Dönüştüğü Adres… Tapasuma 19. yüzyıl Osmanlı sanayi mimarisinin son örneklerinden biri olan ve Guardian gazetesinin İstanbul’un en güzel lokasyonlarından biri olarak gösterdiği tarihi “Suma Fabrikası”nın […]
  • Doğu ile Batının bir Lokmalık Lezzetlerinin Sanata Dönüştüğü Adres: TapasumaDoğu ile Batının bir Lokmalık Lezzetlerinin Sanata Dönüştüğü Adres: Tapasuma 19. yüzyıl Osmanlı sanayi mimarisinin son örneklerinden biri olan ve Guardian gazetesinin İstanbul’un en güzel lokasyonlarından biri olarak gösterdiği tarihi “Suma Fabrikası”nın […]
  • Bu İyidir…Bu İyidir… Bazen, yaşadıkların ve yaptıkların birilerine güzel hatta cesaret verici görünür. İçten içe taklit etmek isterler. Taklitçiler akıllıdırlar ama yanındakilerle arkadaş değildirler. […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler