Şefkat ve Niyet
Birisi size kasten kötülük yapıyorsa, hayatındaki sevgi miktarına ve kalitesine bakın.
Sonra bu boşluğu doldurma çabalarındaki sahte kalabalıkların içinde, sahte sevgileri umarsızca ararken, sahte gülümsemelerini görün.
Aslında aradıkları tek şey gerçek sevgiyken, şefkatken, insanlara kötülük yaparak, “beni kötü olsam da sever misin?” sorusuna sessiz çığlıklarla yanıt aradıklarını fark edin.
İşte anahtar nokta.
Bu durumdaki biri, gerçekten ve gerçek sevgiyle sevilen herkesi kıskanacak, ve onlara kast ederek ve katiyen kötülük yapacaktır.
Bunu kendisinden çok sevilen herkese ve hep yapacaktır.
Bunu, hak etmediğini zannettiği ve kendisinin asla kavuşamayacağını düşündüğü gerçek sevgiyle kendisini sevenlere de ve şefkat gösterenlere de yapacaktır.
Hele hele, kendi içinde barışık, öz benliğinden sevgi ve şefkat alabilenlere, çok daha fazla yapacaktır.
Eskiden önerdiğim affetmek, kibir içeriyor.
Ama onlardan özgürleşmek için, lütfen empati yapın.
Yalnızlıklarını, sevgisizliklerini, şefkatsizliklerini, özellikle şefkatsizliklerini, kalabalıklardan sağabildikleri ilgiyle sağaltabileceklerini umuyorlar.
Affetmek değil, merhamet de kibirli, ama anlamak güzel.
“Ben de böyle miyim?” diye düşündüm.
Yok, ben hiçbir zaman kimseye kasten bir kötülük yapmadım, yapamam, elimden de gelmez zaten.
Bana dönük sevgiler de gerçek, çok erken yaşlardan beri, sevgi ve özellikle de şefkat kuyularım hep dolu.
Kasten kötü olabilenler de, dilerim gerçek olan sevgiye doysunlar, doyabilsinler, aslında tek ihtiyaçları olan şefkate ulaşabilsinler.
O gün, ölümden ve hesap vermekten duydukları korkular da azalacaktır.
Kesinlikle kişisel ya da ülkeyle ilgili siyasi bir mesaj değil.
Ama bu hayatın sonuyla ilgili bir yatırım tavsiyesi sayılabilir.
Kötülük sadece niyetinizle ve bunun nedenleriyle ilgili.
İyi niyet için gerçek sevgide, ve aslında aradığımız tek şey olan şefkatte buluşalım.