Sempati ve Empati
Başkalarıyla olan iletişimimizde önemli iki kavram.
Sempati: Kendisinden türeyen “sempatizan” kavramının tanımı mucibince; karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini hiç sorgulamadan, haklı olup olmadığına bakmaksızın aynı duygu ve düşüncede olmak, ona katılmaktır. (İleri seviyesi fanatizm)
Empati: Karşımızdaki kişinin olaylar karşısında ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlamak ve yargılamadan bunu o kişiye aktarmaktır. Sempatiden farkı, karşımızdaki kişiye hak vermeyip, hatta onu hatalı bulsak bile (duygularına ortak olmasak da) onu sadece anlamak ve bunu ona hissettirmektir. Rudolf Lotze empati kavramını Almanca Einfühlung (içine doğru hissetmek, nüfûz etmek) olarak tanımlar.
Örneğin bir dostunuz sevgilisi/eşi tarafından terkedildi ve bundan dolayı çok acı çekiyor. Ona “üzülme” ya da “keşke öyle davranmasaydın, böyle yapmasaydın” dediğinizde onda “anlaşılamama” duygusu yaratırsınız. Bunun yerine “çektiğin acıyı anlıyorum, kolay değil” dediğinizde ve hatta yaşadığınız benzer olayları onunla paylaştığınızda onun “anlaşılmak” ihtiyacını karşılamış olursunuz.
Empatinin tam olarak gerçekleşmesi için üç kural vardır;
– Bir insanın kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakmak,
– Karşıdakinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlamak ve hissetmek,
– O kişiyi anladığını ona ifade etmek…