Siyah ve Beyaz
Siyah ve beyazı anlamak için kutsal kitapların başlangıç bölümlerinden bahsedeceğim bugün…
Hz. Muhammed’e ilk gelen vahiy alak suresinin ilk beş ayetidir.
1 – Oku, yaratan rabbinin adıyla oku!
2 – O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı.
3 – Oku! rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4 – O rab ki kalemle yazmayı öğretti.
5 – İnsana bilmediği şeyleri öğretti.
Neden oku?
Hz. Muhammed’e Cebrail göründüğünde herhangi bir metin veya tablet yoktu.
Peki Hz. Muhammed neyi okuyacaktı o zaman? Çok önemli bir konudur bu bence.
Okuyacağı şey bir metin veya bir tablet falan değildi. Bence bahsedilen kendini okumasıydı, kendini bilmesiydi.
***
“Başlangıçta söz vardı. Söz tanrı’yla birlikteydi ve söz tanrı’ydı.
Başlangıçta O, tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı. Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.”
Müthiş bir başlangıç…
Yuhanna İncili de böyle etkili ve sarsıcı bir başlangıca sahiptir. Üzerinde çok fazla yorum yapılabilir bir paragraf… “söz” yerine “kelam” hatta “logos” konulduğunda; ki orjinali böyledir; etkisi daha da vurucu olur.
İlk paragraftaki bir cümleyi tekrar ve tekrar yazmak istiyorum:
“Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.”
***
Tevrat ile devam edelim:
“Başlangıçta tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın ruhu suların üzerinde hareket ediyordu. Tanrı, “ışık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.”
Kutsal kitapların müthiş başlangıçlarına bir başka sarsıcı örnek de Tevrat’ın başlangıcıdır. Aynı kuran-ı kerim ve İncil’de olduğu gibi Tevrat da batıni okuma gerektirecek bir giz perdesi içinde ilk sarsıcı cümleleri ile okuyanı şaşkına çevirir.
Yine tekrar yazmalı:
“Tanrı, “ışık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.”
***
Siyah ve beyaz.
Birbirini var eder.
Ve birbirini asla yok edemez.