felsefe taşı

Kişisel gelişim veya daha mistik boyutta, ezotorizmle ilgilenen kişilerin, egolarını kontrol altına alma konusunda yol almaları beklenir. Ancak tam tersine, kendini insanlığa bir hediye olarak gören, biz normal kullarla arasındaki farkı her daim hissettiren, özetle kötü bir davranış modeline sahip insanlarla da, bu çevrelerde karşılaşılır. Bu kişiler hem arayışta olanları kullanır, zaman, enerji belki de paralarını alır (bazıları gönül de çalar); hem de genel olarak kişisel gelişim ve ruhsal konulara güveni sarsar. Nereden baksanız bakın yatacak yerleri yoktur.

Çeşitli skandallarla basına yansıyanları, maskeleri düşen ve aşife olanları görürüz. İnsan yine de kendinden başka birininin yol göstermesini ister. Belki bilinmeyenlerle dolu bir yolda, kendisini bekleyenlerden korkar. Belki de uğraşmadan, başkasının aracılığıyla öğrenmek veya yolun bereketlerinden faydalanmak ister. Yüce bir kişi bularak, örneğin bir gurunun karşısına geçip, sırları anlatmasını, gelecekten haber vermesini, bereketi hayatına davet edeceği tılsımları açıklamasını, acılarından arındırmasını, hastalıklarına şifa olmasını, düşmanlarını kovalamasını ister. Sanırım aramızda, böyle bir şeyi aklından geçirmemiş, bir kereliğine bile olsa, işin kolayına kaçmayı istememiş bir kişi yoktur. İşte tuzağa da böyle düşülür. Talep eden, ancak karşılığında bir kere bile şu soruları sormayan insanlar layığını bulur:

– Ben kimim ki, tüm bu taleplerimi karşılayacaksın?

– Karşılığında ben ne yapabilirim?

– Bu kadar bereketi, gücü, harika şeyleri hayatıma çektim, diyelim. Bunun sorumluluğunu üstlenebilir miyim? Bu güçle insanlara zarar vermemeyi, adaletten şaşmamayı, kendimi Kaf Dağı’nda görmemeyi başarabilir miyim?

– Gerçeği bilmeyi istiyor muyum? Bunu kaldırabilir miyim?

Bu ve benzer soruları sormayan, her şeyi kendi hakkı, herkesi kendi hizmetkarı görenlerin yolu, spritüel narsistlerle çakışır. Çünkü hepsi aynı düzlemde, ya da başka deyişle, aynı dalga boyunda yer alırlar.

Spritüel narsistleri nasıl tanıyacağız?

– Narsistik kişilik bozukluğunu anlayabilmek için, psikolojik kaynaklardan faydalanarak, narsizmin ne olduğunu okuyup, araştırmak ilk adım.

– Karşınızdakinin konuşmasına dikkat etmek de ikinci adım. Narsistler, konuşmanın odağı olmayı severler. Kendisinin her şeyi bildiğini, sizinse yolun başında bir çaylak olduğunuzu hissettirler. Eleştiri, hatta farklı fikirlere bile asla gelemezler.

– Aynayı kendinize de tutmalısınız. Sizde hangi narsistik davranışlar var? Birbirinize ne yansıtıyorsunuz?

– Spritüel narsizm, türler arasındaki en tehlikelisidir. Çünkü kendilerini diğerleri kadar açık etmezler. Her şeyden önce daha bilgilidirler ve rol olarak, alçakgönüllü ve nazik görünebilirler. Örneğin diğer narsistler gibi küfür etmezler, herkesi açık açık aşağılamaz ve küçümsemezler. Ancak spritüel narsistlerin de, kendilerini açığa verdikleri bazı davranışları bulunur.

– ”Ben” dediği an bitmiştir. Benliğini işin işine karıştırmamalıdır. Karşısındakinin iyiliğini istiyorsa, objektif, menfaatsiz bir noktadan davranmak zorundadır.

– Kişisel yaşamı, öğretilerle ters düşüyorsa; örneğin eş veya sevgilisini aldatan, çevresini, ilişkilerini maddi menfaatleri doğrultusunda düzenleyen, ”kurallar benim için değil, ben hepsinin üstündeyim” tavrına sahip birisi karşınızdaysa, kırmızı bayrakları açık açık görüyorsunuz demektir.

– Yaşamında yolunda giden tek bir şey yoktur; ancak yine de hayatla, ilahi çekim yasalarıyla ilgili ahkam kesmeye devam eder.

– Herhangi köklü bir ekolden yetişmemiş, yıllarını ve hayatını adamamış, ancak kendi kendisini Hoca, Guru, Üstad, Hayat Koçu vb. ilan etmişse de dikkatli olun.

– Doğru bir kişi olup, olmadığını anlamak için ”çalışmalarından para alıp, almamasına bakabilirsiniz” diyenler de var. Ancak bana göre bu bir kriter değil. Para almadığı için ilahi bir iş yaptığını düşünerek, kendini üstün görenler; bunun karşılığında öğrenci & mürit & tesadüfen oradan geçerken sohbete dahil olmuş herkesten mutlak itaat ve saygı bekleyenler de olabiliyor.

– Başka dinleri, yolları, ekolları aşağılamak, ırkçılık ve seksizmin her türlüsü de birer göstergedir. Kendisini, izlediği yoldan, peygamberinden vb. dolayı üst bir mertebeye koyarak; diğer insanlarla arasına çit çekerek, bütünlükten kopmuştur.

Not: Spritüel narsistler kendilerini seven insanlarla karıştırılmamalıdır. Üstadların kendileriyle harika bir ilişkileri bulunur. Kendisini sevmeyenin, diğerlerini de sevmeyeceği, dolayısıyla onlara yardımcı olamayacağı düşünülür. Dolayısıyla tüm ilişkileri, kendisiyle olan, insanlarla ve evrenle olan tüm ilişkileri sevgi temellidir. Böyle bir kişi kendisine bakar, giyimine özen gösterir, isterse her şeyin en iyisini, kalitelisini kullanır. Bunu narsizmle karıştırmamak gerekir Narsiszm, kendisini üstün görüp, evrenselle hiç bir bağ kuramayan ve sadece kendi benliğine odaklı kişilerde bulunur. Bu kişiler tıp, hukuk, iş çevrelerinde olabileceği gibi; insanın ruhsal tarafıyla da ilgilenen psikoloji, din, felsefe gibi alanlardan da çıkabilirler. Daha kutsal ve ilahi konulardan bahsediyor olmaları; ”olmuş” oldukları anlamına gelmez. Ancak spritüel narsistlerin yol açabilecekleri zarar çok büyüktür. O yüzden yola girerken de, takip edilecek kişileri seçerken de dikkatli olunmalıdır.