Sümerler’de Anunnaki’ler ve İgigi’ler
Yeryüzü şekillendirilmeden ve insan yaratılmadan önce Sümer tanrıları efendiler ve köleler şeklinde ikiye ayrılmaktaydı. Efendi diye nitelendirilen tanrılar, Sümer panteonunun büyük tanrılarından, köleler ise büyük tanrıların hizmetinde bulunan ve onların işlerini yapan Anunnaki ve İgigi’lerden oluşmaktaydı. Sümerlerin bilgi ve akılla özdeşleştirilen su tanrısı Enki tanrıların, tanrılara hizmet etmesini kabul etmemişti.
Enki’nin bu karşı çıkışından dolayı insanlar yaratılmış ve kölelerin görevleri onlara yüklenmiştir. Eski görevleri kendilerinden alınan Anunnaki’ler ve yeraltı tanrısı ölüler diyarının kraliçesi Ereşkigal’in maiyetine, İgigi’ler ise gök tanrısı An’ın maiyetine girdiler.
*100
Anunnaki’ler ile ilgili bilgiler veren önemli bir kaynak, insanın yaratılışını anlatan Sığır ve Tahıl adlı mittir. Bu mite göre, An’ın çocukları olan Anunnaki’lerin yeme içme ve giyim kuşamları için iki tanrı –Sığır tanrısı Lahar ve tahıl tanrısı Aşnan- yaratılmıştır. Fakat Anunnaki’ler insan yaratılana kadar bu iki tanrıdan istifade edememiştir. Şiirin bazı kısımları şu şekildedir:
“Gökyüzü ve yeryüzü dağında
An, Anunnaki’lerin doğmasına neden olduktan sonra,
……
Akıllı Aşman’ın, ve Lahar’ın ismini
Anunnaki’ler, büyük tanrılar, bilmediğinden
Otuz gün şeş-tahılı olmadı
..….
İlk yaratılan insan gibi,
Onlar (Anunnaki’ler) ekmek yemeği bilmiyorlardı,
Elbise giymeyi bilmiyorlardı
……
Onların iyi ağılları için
İnsana soluk verildi.”
*101
Anunnaki’ler, Ereşkigal’in denetimi altına girmeden önce Enlil tarafından yönlendiriliyorlardı. Yer altındaki ve yeryüzündeki sularda yaşıyorlardı. İgigiler ise yıldızlarla özdeşleştirilirlerdi.
Onlar hakkında keşfedilen kitabelerin yalnızca birisinde bazı bilgiler bulunmaktadır. Fakat evrendeki konumları, onların Sümer inanç ve inanışlarında önemli bir yere sahip olduklarını gösterir. Çünkü Sümerlere göre yıldızların konumu, hareketleri, zaman içerisinde takip ettikleri yollar, gündelik hayatta meydana gelen olaylarla yakın ilişki içerisindeydi. İnsanların gelecekleri ve kentlerin kaderi hareket halinde olan bu yıldızların elindeydi ve onlar konumlarına göre bu bilgileri Sümerli rahiplere bildirmekteydiler. Bunun yanı sıra büyü, fal, kehanet de bu yıldızların hareketleri ve konumları sayesinde edinilen sonuçlara göre yapılmaktaydı.
Ayrıca savaş kararları da kehanet ve geleceğin bilgilerini sunan yıldızların konumu sayesinde alınır, ancak yıldızlar kendilerine has haberleriyle yapılacak savaşın olumlu bir sonuç doğuracağını belirtirse bu yola çıkılırdı. Bütün bu önemli hususlar, İgigi’lerin Sümer toplumunda nasıl bir rol üstlendikleriyle ilgili olarak zihnimizde bir çerçevenin oluşmasını sağlayabilir.
*102
Ereşkigal
Sümerler, ölüler diyarı olan yer altı dünyasını Kur veyahut Ki-gal olarak isimlendirmekteydiler. Onlara göre evrendeki en kötü ve sıkıntılı yer burasıydı. Ölümün zalim ülkesi şeklinde vasıflandırdıkları Kur’un kraliçesi, İnanna’nın kız kardeşi Ereşkigal’dir. İnanna’ya tanrılık alanı olarak gök ve yerin hükümranlığı, yaşam ve aşkın tanrıçalığı verilip kendisine ölüler diyarının kraliçeliğinin verilmesini hazmedememiştir.
İnanna ile aralarındaki rekabet ve sürtüşme Sümer mitlerinde kendisini gösterir.
*103
Cehennem olarak inanılan Arullu’nun ilk tanrıçası olduğu kabul edilir. Yer altı dünyasında yedi kapılı cehennemde yedi yargıçla korunmaktadır. Kocası Nergal, veziri ise aynı zamanda çocuğu olan Namtar’dır.
*104
Kaynaklar:
*100 Tansuğ, İnanlı, a.g.m., s. 558. (Sumerlinin Dünya Görüşü ve Babil Edebiyatına Toplu Bir Bakış, Kadriye Tansuğ ve Özel İnanlı)
*101 Kramer, S.Noah, Tarih Sümer’de Başlar, s. 92-93; Sümer Mitolojisi, s. 20, 105.
*102 Günaltay, a.g.e., s. 468-469. (M. Şemsettin Günaltay, Türk Tarihinin İlk Devirlerinden Yakın Şark Elam ve Mezopotamya, 1987, Ankara)
*103 Uhlig, a.g.e., s. 106-107. (Helmut Uhlig, Tarihin Başlangıcında Bir Halk Sümerler)
*104 Narçın, a.g.e., s. 143-144. (Ali Narçın, A’dan Z’ye Sümer)