Tanıdık Bir Sokak
Gelin hep beraber sizinle bir sokağa girelim. Burası adresi belli bir sokak değil, hepimizden bir yer.
Yolda park eden hiç araba yok, 7 -8 çocuk japon kale maç yapıyor. Muhtemelen birazdan aldım verdim yapılarak takımlar seçilecek ve geniş arazide kıyasıya maç yapılacak. Önemli bu maç bir takım ortaya çıkarılacak çünkü yarın aşağı mahalle ile mahalle maçı var. Arsada diğer boşlukta bazı çocuklar top sektirmece oynuyor.
Onların biraz ilerisinde 4 kız çocuğu 5 taş oynamakta.
Bu arada camdan bir teyze çocuklardan birine seslenir, bakkala gidilecektir.Seslenilen çocuk hiç itiraz etmeden bu işi yerine getirir.
Mahallenin meyve ağaçlarıyla dolu bir evinin bahçe duvarında oturan delikanlılar, genç kızlar çekirdek yemekte , sohbet etmektedir. O kadar saf ve temiz bir arkadaşlık vardır ki aralarında. Delikanlılardan biri aşıktır ” Çok hoşlanıyorum, o da ilgisiz değil, devamlı bakışıyoruz . Ama gidip konuşamıyorum.” Gülüşmeler arasında bir genç kız ” Kızı tanıyorum, istersen tanışmanda yardımcı olurum.”
Işte böyle arkadaşlıklar.
Bu arada sokağa giren bir amcanın ellerinde bayağı ağır gözüken torbalar var. Hemen koşulur torbalar elinden alınır evine bırakılır.
Japon kale ve maç bitmiştir . Bazıları misket oynamaya , bazıları da 5 taş oynayanlarla birleşerek yakar top oynamaya başlamıştır.
Çok ilginç değil mi?
Kimse doğru dürüst acıkmıyor , kimse yorulmuyor, çok nadir tartışmalar oluyor.
Anneler çocuklarının başına bir şey geleceğini düşünmüyor.Çünkü çocukların başına gelen abuk subuk haberler yok.
Çocuklar cebinde bol para ile gezmiyor.
Gençler için en önemli şey hoşlandığı ile çıkmak , poster biriktirmek.
Aynı mahalle arkadaşlarından bazıları yazın Kur’an kurslarına gidiyor tuhaf karşılanmıyor.
Çocuklar ramazanda oruç tutma ve dayanıklılık yarışında.
Bayramlarda ki sokak coşkusu anlatılamaz yaşanır.
Çok karışık değil mi ?
Peki böyle büyüyen çocuklar olarak bizler,
Nasıl böyle olduk
Nasıl böyle uzaklaştık
Nasıl evlerimize hapsolduk
Nasıl sevmeyi unuttuk
Nasıl ötekileştik
Nasıl…
Nasıl…