Tanrı Evi
Eskiydi hikaye; bir varmış bir yokmuş diye anlatılan.
Kahramanları çoktu ama insan’dı başrolün adı.
Kutsal’la donattı yeri ve göğü …
Ve en kutsal’a da Tanrı dedi.
O’nun adına öldürdü, yaktı ve yıktı.
Tıpkı yapıp inşa edip yaşattığı gibi …
Oysa ki kutsal’dı kanat çırpışı bir kelebeğin,
Ve su içişi bir sokak köpeğinin
En az insan ömrü kadar,
Tanrı kadar.
Tanrı’nın Evi’nde;
İnsanın kendiyle olan savaşıydı yaşananlar.
Ve bugün yaşanan.
Bedelini ağaçların ödediği,
Çiçeklerin, böceklerin …
İnsanla beraber, var olan diğer sakinlerin.
Ham taşa vurulan çekiç darbeleri,
Ve inşası İnsanlık Mabedi’nin;
Tanrı’nın Evi’nde
Küp taşlarla uzanacak
Yerden, göğün derinliklerine.
İşte o gün;
Özgürlüğün geldiği gün
Bilgeliğin ve hoşgörünün ışığı yayılacak
Tüm yönlere.
Ve sesi duyulacak yaşamaya adanmış ezgilerin.
*** Wolfgang Amadeus Mozart’a ve tüm insanlığa adanmıştır.