felsefe taşı

Toplumların İhtiyacı – Dinamik Denge

Toplumların İhtiyacı – Dinamik Denge
Eylül 26
14:01 2024

“İnsan aklının evrenin düzeninde kaos zannettiği yerde bile bir düzen vardır.”

Kaos ve düzen salınımın iki sınır değeridir. Kalp atışları gibi ritim değişikliğine uğrar ama sonra eski ritmine geri döner. Onların ayrılıklarında birlik, birliklerinde ayrılık vardır. Var oluş, denge ve dengesizliğin, istikrar ve sapmanın, düzen ve düzensizliğin birliğidir. Tam düzen de, tam düzensizlik de yok oluştur. İşte meşhur “Dualite” evrenin yasasıdır; toplumların ve insanoğlunun kendi içerisinde büyük savaşıdır.

Yaşadığımız son dönemlerde olan olaylara, gelişen fikirlere, keskin uçlara baktığımız zaman işte salınımın bir ucuna yolculuğu görürüz. Tam da bu nokta denge ihtiyacının doğuşunu sağlar. Merkezin çekim gücü tekrar harekete geçer ve uçlara savrulan bireylerden oluşmuş toplumlar eğer çağdaşlaşmışlar ise tekrar ölçülü, dengeli yapıları doğurturlar.

Hem makro hem de mikro ölçekte yani hem evrende hem de onun izdüşümü olan insanda yapı aynı şekildedir. Şu bir gerçektir ki karanlıktır ışığı kalbinden doğuran… Cehalet ve taassubun baskısından, aklı ve zekâsı esaretten kurtulmuş olan gerçekten “hür olan” insanlık; akıl ve bilimin yoldaşlığı ve güçlü sezgisi ile dogmaları her yüzyılda eninde sonunda yıkmıştır, gelecekte de yıkacaktır.

Denge, zihinsel ve duygusal uyum ve istikrardır. Bu noktada “Ezoterik geleneklerde “terazi” ve “kılıç” simgesi ve bunların birlikteliği çok önemlidir; zahiri olanla bâtıni olanın birlikteliğinin sembolizmidir bu. Denge ve “altın orta yol”…

Amaç, zıtlıklardan merkezde tamamlayıcılığa geçiştir. İki kutbun durmaksızın birbirini beslemesi ile daha da keskin kutuplar yaratılır. Oysaki bir zıt arayıp, beslenemeyen uç körelir, zayıflar. Merkezin dinamik dengedeki ağırlığı arttıkça söylemlerdeki uçlar karşılık bulamaz olur.
Geniş kitlelerin merkezden uçlara kayması ancak bilinçli bir kamplaştırma politikası ile olur. Bir gruba dâhil olup, kendinden farklı düşüneni düşman ya da tehlike olarak görmek asıl tehlikeyi bizzat yaratmaktır. İşte bu nokta alt beyinin kontrolü ele aldığı diğer bir tabir ile sürüngen beyinin insanları yönetip felaketlere sürüklediği noktadır.

Nefs, iyiye kullanılmak üzere aklın ve gönlün emrine girmiştir. Aklı ve vicdanı rafa kaldıran toplumlar maalesef tarih sayfalarından zaman içerisinde silinmişlerdir. Aydınlanmanın gereği iyi, doğru ve güzel arayışıdır; bir geri dönüş, güç için çıldırma, daha fazlası için sonunu getirme değildir. Ulaşılmak istenen hedef insanlık için ortaya çıkarılan “güzellik”tir.

Denge sabit değildir, zaten sabit olan değişmeyen bir şey de yoktur. Dinamizm, evrenin ahenkli dengesinin formülüdür. Hiçbir şey aynı kalmaz, her şey değişir. Hareketsizlik ise çöküntü ve sondur. Evren hareketi her daim alkışlayacaktır. Dengenin yolu çok şeritli geniş bir yoldur ve bu yol aşırı uçlara daima kapalıdır. Dinamik denge, çelişki ve gerilimle, farklılık ve çeşitlilikle baş edilmesi ve bundan uyum yaratılmasıdır. Aristoteles’in de belirttiği gibi gerçek insanın yolu bilgece bir ölçülülük ve orta yoldan geçer, aşırılıklardan değil.

Dengenin yolu yani olmak için yola koyulmuş bilinçli insanın yolu uyum, hoşgörü, güzel ahlak, sevgi, bilgi, barış, şefkat, doğruluk, güzellik ve iyilik yoludur. Bu çok ince ve dar olan yol üzerinden yürümek ise çok ama çok güçtür. İnsan da bizzat bir dengeler manzumesidir. Her konuda, her alanda dengede gelişir, dengede dinamik olarak dönüşür. Aynı şey toplumlar için de geçerlidir. Yaşam mutlak bir denge oyunudur. Uçlara savrulmayıp her yönü keşfeden yoluna devam edebilir.

Tüm toplumların uzun vadede ihtiyacı temel olarak dengedir. Bu altın orta yolun erdemleri şunlardır: Sağduyu, birbirini seven ve saygı gösteren insanlar, ölçülülük, görgü, hür düşünce ve fikrini özgürce paylaşma hürriyeti, kardeşçe bir yaşam, eşitlik, adalet, liyakat… Denge bir atalet, kontrol hastalığı, sıradanlık, süt liman, huzur değildir. Bitemeyen bir mücadeledir. Tüm dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu erdemlerdir bunlar.

Nefretini haykıran, sevgisini içine atan insanların oluşturduğu toplumlar sağlıklı değildirler. Her nefret yeni bir nefret doğurur, sevgi ise tüm bu ateşi söndürür. Bu noktada “eğitim” en önemli enstrümandır. Köklü bir eğitim reformu ile yeni nesillerin çağdaş ve kaliteli eğitimi geleceğe daha umutla bakmayı sağlayacaktır.

Toplumlar bazen ölçüyü tamamen kaybetmenin baş ağrısını yaşar. Bu durumda titreyip kendine gelme zamanı gelir. Unutulmaması gereken sahici bir sarsıntı, var olmayan, sahte bir dengeden iyidir. Toplumsal denge: Bir toplumun başlıca kesimlerinin geniş ölçüde bir uyum içinde bulunmasını sağlayan toplum ve kültür bakımından bütünleşmedir. İşte hedeflenen de bu olmalıdır, kimse dışarıda kalmamalıdır.

Son dönemlerde zihnlere yüklenen ne varsa sorgulamak ve silkinmek gereklidir… “Işık daha çok ışık” zihinlere ancak böyle girecektir. Bu şekilde öz boyunduruklardan kurtulma yolculuğu, her insan için aydınlık ve açık olacaktır… Unutulmaması gereken şudur: Kader, her zaman gayrete âşıktır!

“Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın.” Victor Hugo

117 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Ruh DokunmasıRuh Dokunması İki ruhun birbirine dokunması, çok özel bir frekansta ilişkiye geçmeleri. Çoğu zaman kelimelerle ifade edilemez ama her zaman belli belirsiz hissedilir. İki ruhun neden birbirine […]
  • Bir “AMBİVERT” yani “SEÇİCİ SOSYAL” olmak!Bir “AMBİVERT” yani “SEÇİCİ SOSYAL” olmak! Introvert (İçe Dönük) - Extrovert ( Dışa Dönük) doğrusunda genelde merkeze yakın duran, her iki taraftan da özellikler taşıyan, enerji toplamak için kah yalnız kalmaya kah sosyalleşmeye […]
  • Sosyal Oyunlar ve Sevgi EksikliğiSosyal Oyunlar ve Sevgi Eksikliği Sevgi gösteremeyen nesiller yetişiyor çünkü o nesilleri yetiştirmekte olan nesiller (bugünün genç anne babaları) sevgi görmeden yetişmişler. Şu hikaye mutlaka bir yerde karşınıza […]
  • Onlar her zaman iktidar!Onlar her zaman iktidar! Yüreksiz “her devrin adamları”… Çok görür olduk bunları, Bir bakarsın devir uygunsa Anıtkabir’de en önlerde, Bir bakarsın devir değişir taasubun bayrağı altında geri kafalar ile […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Ekim 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  

Arşivler