Uzaklaşıyorlar…
Tuhaf bir ukalalık var özellikle genç nüfusta…
O eski ağırlık, alttan alma, kibarlık, nezaket hak getire…
Özür dilemek filan… O ne ya?
Eve dönüyorum. 20/30 metre var. Hava hafif kararmış. Bahçe kapımız iki kanatlı. Biri içeri doğru açılan kanat. Diğeri ise engelli yolunun kapısı. Ve elbette o da içeri açılıyor. Ancak o kanadı yere sabitleyen bir sürgüsü var…
Yaklaşırken, o sürgüyü açarak, engelli yolundan dışarıya çıkmaya yeltenen iki kadın görüyorum. Çünkü bebek arabası var yanlarında.
Tabi bu gözlem, o son 20/30 metrenin ve 5/10 saniyenin içinde gelişiyor.
Kadınlardan büyük olan (sanırım kızın annesi, bebeğin anneannesi), bebek arabasını dışarı çıkardıktan sonra, eğilerek açtığı engelli kapısının sürgüsünü takıyor. Fakat iki kapının açılış/kapanış yönünü hesaplamadığı için, diğer kapı açılmayacak. O sırada genç olan kadın (sanırım bebeğin annesi) cep telefonu ile konuşuyor. Bu arada ben kapıya ulaşıyorum. Açılmadığını farkedince, eğilip, önce az evvel kadının taktığı sürgüyü çıkarıyor, engelli kapısını açıyor, sonra diğer kapıyı normale döndürüyor ve düzeltiyorum.
Bu sırada anneanne, “ne oldu?” diye soruyor. “Ters takmışsınız ama düzelttim, sorun yok.” diyorum gülümseyerek…
Kız, kulağındaki telefonu cebine koyarken,
“Bebeğimiz var burada. Olur o kadar, onu da siz düzeltiverin artık.” diyor müthiş ukala bir tavır ve sinirli bir ses tonuyla…
“Allah bağışlasın.” diyorum kekeleyerek.
Anneanne hiç bir şey söylemiyor.
Uzaklaşıyorlar…
kibarlıktan, nezaketten, terbiyeden…
uzaklaşıyorlar…