Voilà ( İşte…)
24 saattir etkisinden çıkamadığım, bir bakıma çıkmayı da istemediğim bir şeyi paylaşmayı istiyorum sizlerle…
Ne zaman moralim bozuk olsa… Bir André Rieu konserine bakar, medeni insanların sanata, müziğe bakışlarını izler, neden ben orada değilim, keşke filan derim ama…
Bu defa başka bir şey oldu.
Yine öyle bir zamanlarımdan birinde…
…dün gece saat gece yarısını geçtiğinde tanıştım bu kızla…
15 yaşında… Adı Emma Kok.
Bir kaç sene önce Hollanda’da yapılan çocuk sesleri yarışmasında birinci olmuş. André Rieu’da almış bu kızı, konserine çıkartmış ve “Voilà” adlı şarkıyı söyletmiş…
İlk bir kaç dakikadaki tanıtımında, Emma’nın midesinden çok hasta olduğunu, hiçbir şey yiyemediğini, bir tüp vasıtası ile beslendiğini, onun cesaretini, savaşını anlatıyor ve sonrasında hem oradaki binlerce seyirciye ve hem de ruhen tamamen orada olan bana, Emma’ya altta sözleri yazılı olan bu şarkıyı söyleterek gerçekten bambaşka bir dünyaya geçmemizi sağlıyor. ( Sizi bilmem. Ben kesinlikle geçtim.)
Kendi adıma söylemek isterim ki, hayatımda bu kadar etkilendiğim bir şarkı, böyle bir şarkıcı ve tüm bu duygularımı bir araya getiren bir başka olay görmedim ben…
65 yıllık hayatımda hiç bir şarkı, hiç bir şarkıcı ve hiç bir olay beni bu kadar etkilemedi.
Aynı şarkıyı 24 saat içinde bu kadar çok dinlemedim, izlemedim.
Ve hiç bir şarkıyı her dinleyişimde ağlamadım. Bu bir ilk.
Her seyredişimde ya arkadaki binanın bir taşı, masadaki bir bardak, Emma’nın bileziğindeki bir taş, Kemancının kemanında bir tel olduğumu… Hayatta bunlar varken, böyle şeyler olurken, benim aslında hiç bir şey olmadığımı bu kadar net hissettiren başka bir deneyim yaşamadım.
Sizden ricam, verdiğim linkten şarkıyı sonuna kadar dinlemeniz.
Ses verin biraz…
Voilà ( İşte…)
Beni dinle, beni, bu özenti şarkıcıyı
Anlat sevgililerine, arkadaşlarına beni
Anlat onlara bu kara gözlü kızı
Ve delice hayalini
Benim, tek istediğim, sana ulaşacak hikâyeler yazmak
Bu kadar
İşte, işte, işte, işte ben buyum
İşte buradayım her şeyim ortada da olsa, korksam da, evet
İşte buradayım hem gürültülü hem de suskun
Bana bak, ya da bari benden geriye kalana
Bana bak, henüz nefret etmemişken kendimden
Ne demeli ki sana, başka dudakların söylemeyeceği
Çok değil ama koyuyorum her şeyimi buraya
Al işte, İşte, işte, işte, işte ben buyum
İşte buradayım her şeyim açığa çıktıysa bile, artık bitti
Bu benim yüzüm, bu benim çığlığım, kahretsin işte buradayım
İşte, işte, işte, işte tam burada
Ben, hayalim, hasetim, nasıl da beni öldürüyor, nasıl da gülerek geçiştiriyorum
İşte buradayım hem gürültülü hem de suskun
Gitme, yalvarırım daha uzun dur
Belki kurtaramayacak beni, hayır
Ama ne yaparım sensiz, bilmiyorum
Sev beni, ebediyen terk etmiş bir arkadaşı sever gibi
Sevilmek istiyorum, çünkü bilmiyorum nasıl seveceğim kendi çehremi
İşte, işte, işte, işte ben buyum
İşte buradayım her ne kadar korumasız kalsam da, artık bitti
İşte buradayım hem gürültülü hem öfkeli
Bana bak, nihayet bir bak, gözlerime ve ellerime
Her şeyim burada, bu benim yüzüm, bu benim çığlığım,
İşte buradayım, işte buradayım, işte buradayım
Al işte
Al işte