Ya Bagaj Kaçarsa?
Biraz önce İzmir’den Kars’a geldim, zaten Izmir’e de Kars’dan gitmiştim.
Neyse, konumuz iş gezilerimden size dedikodu malzemesi üretmek değil.
Havaalanına indim, bavul bekliyorum.
Herkes bekliyor.
Ilk parti geldi.
Pata küte düşmeye başladilar.
Bir grup şanslı ananas suyu bavulunu aldı, gitti.
Kalanlar, beklemeye başladık.
Daha beklemenin, ikinci dakikasını 18 saniye geçmişti ki, bekleyen bir ananas suyu katılaşarak, uçup uçup aynı yere konan at sineğine dönüşmeye karar verdi.
Vızzzz…. “lanet olsun allah’ın belaları, neden gelmiyorlar, öküz bu adamlar … ”
Eller kollar havada, iki adım ileri, iki adım geri, bir çömel, bir kalk … vızzzz.
Aradan tam 9 saniye 36 salise geçmişti ki, ikinci at sineği çıktı, derken üçüncü.
Vızzzz…
Dördüncü dakikada bavullar gelmemişti ve ortalık at sineklerinden geçilmiyordu.
Dördüncü dakikanın 13. saniyesinde, her şeyi gören yüce devletim at sineklerini daha fazla bekletmemesi gerektiğini de gördü ve bavulları banta verdi.
O sırada, bir yaşlı ama çok yaşlı bir teyze ve ondan daha yaşlı kocası yürüyen banta yaklaşma hamlesi yaptılar, ama at sinekleri hemen bant önünde baraj kurarak, bu hamleyi savdılar.
Neyse, arada kalmış bir kaç ananas suyu ve şeftali usaresi birleşip, teyzeye kulvar açtık, geldi ve boyundan büyük bir bavula yapıştı.
Bavulun sapı ve diğer tutma mekanizmaları kırılmış, teyzem bavulu tutup kaldıramıyor, bavul da bir yandan gidiyor… teyze arafta kaldı, at sinekleri bu duruma çok kızdılar…. vizzzzzz
Ya bagaj kaçarsa?
Neyse, teyzenin bavulunu aldık, bir de sap uydurduk ama teyze o haliyle bavulu taşıyamıyor.
At sinekleri bantın önünde derin bir meditasyon içerisinde, bagajlarıyla bütünleşme çabasına girdiler.
Ya bagaj kaçarsa?
Teyzeyi ve kocasını gören göz yok, devlet dahil körleşme nöbetine girildi.
Tek derdimiz, ya bagaj kaçarsa?
Ne olur kaçarsa? Altı üstü bir tür atar, yine gelir oraya, tıpkı senin gibi at sineği, bak kaç tur attın, hala aynı yerdesin.
Ya bagaj kaçarsa?
Teyzem elindeki torbayı amcaya verdi, amca bastonu diğer eline aldı, teyzem belini aşan bavulu kucaklamaya kalktı.
Durum gerçekten, ama gerçekten insanın içini acıtan bir hal almıştı ama ortalıkta insan yoktu.
Insanın olmadığı yerde, ananas suyu ve şeftali usaresi yardıma gitti.
At sinekleri, yürümek isteyen iki meyve suyu ile iki ihtiyara yol vermediler.
Ya bagaj kaçarsa?
Tüm hayatını bagaja yüklemiş at sineğinin yaşam döngüsü de bu, ne yapacan?
Vızzzz…