felsefe taşı

İnsan vücudu sürekli olarak yenilenmektedir. Vücudumuzda bulunan hücrelerin her birinin farklı bir ömrü vardır. Bazı hücreler çok hızlı yenilenirken, bazıları çok yavaş yenilenir. Örneğin, cilt hücrelerinin ömrü yaklaşık 28 gündür, yani her 28 günde bir ölü cilt hücreleri dökülür ve yerine yenileri gelir. Kırmızı kan hücrelerinin ömrü ise yaklaşık 120 gündür. Beyin hücrelerinin ise yenilenme yeteneği sınırlıdır.

İnsan vücudu, farklı organ ve dokuların farklı hızlarda yenilenmesi nedeniyle, tam olarak kaç günde yenilendiğini söylemek zor. Bu süre, yaş, sağlık, beslenme, çevre gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Ortalama olarak, insan vücudunun %98’i 365 günden daha kısa sürede kendini tamamen yeniler. Yani, yaklaşık olarak 1 yılda yepyeni bir insan oluruz. Ancak, yaş ilerledikçe bu yenilenme süreci yavaşlar. Örneğin, 20 yaşındaki bir insanın vücudunun %98’i 365 günde yenilenirken, 70 yaşındaki bir insanın vücudunun %98’i 7 yılda yenilenir.

Beyin de diğer organlar gibi yenilenebilen bir organdır. Ancak, beyin hücrelerinin yenilenme yeteneği sınırlıdır. Beyin hücreleri, doğumdan sonra yenilenebilen hücreler arasındadır. Ancak, bu yenilenme oranı çok yavaştır. Beyin hücrelerinin yenilenmesi, genellikle hasar gören veya ölen hücrelerin yerine yenilerinin gelmesi şeklinde gerçekleşir.

Bütün organların yenilenme yaş sınırı yoktur. Ancak, bazı organların yenilenme oranı diğer organlara göre daha yavaştır. Örneğin, kalp ve böbrekler gibi organların yenilenme oranı, cilt ve sindirim sistemi gibi organların yenilenme oranından daha yavaştır.
Yaş ilerledikçe, vücudun yenilenme hızı yavaşlar. Bazı hücreler, yaşlandıkça daha az bölünür veya daha fazla hasar görür. Örneğin, beyin hücreleri, yaşla birlikte azalır ve yenilenmez. Bazı organlar, yaşla birlikte işlevlerini kaybeder veya yıpranır. Örneğin, kalp, böbrek, akciğer gibi organlar, yaşla birlikte kapasitelerini yitirir. Bazı organların yenilenme yaş sınırı vardır. Örneğin, dişler, kemikler, gözler gibi organlar, belirli bir yaşa kadar yenilenebilir, ancak sonrasında yenilenemez.

Yenilenme süreci, yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı, hücre yenilenmesini desteklemeye yardımcı olur. Sağlıklı bir yaşam tarzı, yeterli ve dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stresten uzak kalma ve sağlıklı bir uyku düzeni gibi faktörleri içerir.

İnsan vücudu sürekli olarak yenilenmektedir. Ancak, bu yenilenme süreci yaş ilerledikçe yavaşlar. Bu nedenle, yaşlanma kaçınılmaz bir süreçtir.

Vücudumuz yenileniyor olsa da, ölüyoruz. Bunun nedeni, vücudun yenilenmesinin sınırlı olması ve yaşamın sonlanması için gerekli olan bazı süreçlerin devam etmesidir. Örneğin, vücudumuzda, hücrelerin ölümünü sağlayan programlı hücre ölümü (apoptoz) adlı bir mekanizma vardır. Bu mekanizma, vücudun sağlıklı kalması için gereklidir, ancak aynı zamanda yaşlanma ve ölümün de nedenlerindendir. Ayrıca, vücudumuzda, hücrelerin bölünmesini sınırlayan telomer adlı yapılar vardır. Bu yapılar, her bölünmede kısalır ve belli bir uzunluğun altına düştüğünde, hücreler bölünemez ve ölür. Bu da yaşlanma ve ölümün nedenlerindendir.
Ölüm bana göre korkulacak bir durum değil. Zira korkunun ecele faydası yoktur. Aksine ölüm korkusu gereksiz strese sebep olup ölümü daha hızlı getirebilir.

Hep yaşarken ölenler gelir aklıma. Zamanın ve daha çok kendi kendilerini yiyip bitirerek daha yaşarken kimileri kendi kendine yok olur. Aslında yaşıyordur ama o eski halinden hiç bir şey kalmamıştır geriye. Bazen bir bakışı umutlandırır sizi sanki zamanın gerisinden sizin tanıdığınız sevdiğiniz kişidir gözlerin gerisinden size bakan o ruh. Ancak aniden ortaya çıkan bir esintinin tozları kaldırıp görüşü bulandırması gibi kaybolur gider o tanıdığınız. Bence en acısı budur. Kendinize iyi davranın. Stres ve daha önemlisi kafanıza taktığınız aslında incir çekirdeğini doldurmayacak konular sizi yaşayan bir ölüye çevirmesin.
Bir de unutmayın, çok değil bir yıl sonra yepyeni biri olacaksınız.